Son yıllarda sevgi ve saygının, insanların arasında îletişimin azalması gibi bizim yaşta ki insanları üzen gelişmeler yaşanırken atalık ürünler olarak adlandırabileceğimiz ve bizim çocukluk yıllarının büyük bir beğeni ile tüketilen ürünlerine olan yoğun ilgi de beni sevindiriyor.
Doğal ve organik olan bu ürünlerin besleyiciliği de tartışılmaz bir gerçektir.
Kurutulmuş ayran olan kurut bunlardan birisi. Geçmiş yıllarda soğuk kış günlerinin insanın içini ısıtan ama yapımı büyük bir zahmetle pişirilen yemeği.
Yine soğuk kış günlerinde zevkle tükettiğimiz enerji deposu, mercimeğe benziyorsa da fasülye kategorisinde değerlendirilen maş fasülyesi ya da yerel adıyla Melike ya da maşıkta bir başka ürünümüz.
Yine yöremize özgü bir kış çorbası olan adesiye de.
İl merkezinde pek yaygın olarak tüketilmiyor olsa da ilkbaharın nir çok yemeği yapılan siyroz otu.
Bir orman ağacının meyvesi olan enerji deposu, bronşit ve öksürüğe iyi gelen dağdağan Arapça gıngeres, Kürtçe teal.
Bir zamanlar tahtını margarine kaptırmasına ve adeta üvey evlat durumuna düşmesine rağmen tekrar eski konumuna gelmeye başlayan tereyağını unutmamak gerekiyor.
Bunlara yeniden büyük rağbet gören ve yapılan bilimsel araştırmalarla gerçek yararı daha net bir şekilde ortaya çıkan bıttım sabununu ekleyebiliriz. Yaklaşık 15-20 yıl önce yalnızca yaşlıların kullandığı bıttım sabunu bu gün ağırlıklı olarak gençler olmak üzere hemen her yaştaki insanımızın ısrarla aradığı ve tercih ettiği bir sabun çeşididir.
Bunlara daha onlarca ürünü eklemek mümkün. Sonuçta hepsi doğal, hepsi genetikleri ile oynanmış ve aynı zamanda bir kültüre sahip değerli ürünlerdir.