Bu alanda bir istatistik yapılabilir mi ? Bilemiyorum.Ama yapılabilirse Siirtlilerin sohbetlerinde en fazla dile getirilen cümlenin “ Siirt’ten bir şey olmaz.” cümlesi olduğu ortaya çıkacaktı.
Hatta bazılarımız biraz kabalaşarak bu cümleyi bir halt olmaz diye değiştirebiliyorlar.
Peki Siirt nedir ve kimlerden oluşuyor ve neden bu durumdadır?
Biraz irdeleyelim.Siirt bizlerin oluşturduğu kurumsal bir varlıktır.Yani ben sen o veya çoğul olarak söylemek gerekirse, biz, siz ve onlar Siirt’i oluşturuyor.
Siirt’ten bir şey olmaz diye sitem etmeden ve başkalarını suçlamadan önce kendimizi sorgulamamız gerekmiyor mu? Siirt’te işler istenildiği gibi yürümüyorsa, arzuladığımız hizmetler gelmiyorsa az ya da çok bizim bir eksiğimiz, bir ihmalimiz ve hatta kasıtlı olarak yaptığımız bir yanlışımız yok mu?
Var, hem de çok büyük oranda var. Önce başkalarının sırtındaki kamburu görmeden önce kendi göğsümüzdeki kamburu görelim.
Peki çözüm yolu? En basit en zor konu burada düğümleniyor. Çünkü çözümün ilk adımı öncelikle kendi hatamızı görmekten geçer.Yani samur kürk olsa kimsenin giymeye yanaşmadığı kabahati üstlenmemiz gerekiyor.
Ama biz hemen her konuda olduğu gibi kendimizi değil başkalarını suçlarız. Genelde bizler her zaman sütten çıkmış ak kaşıklarız.
Oysa bunun yerine şöyle biraz gerçekçi bir şekilde düşündüğümüz de kendi hata ve eksiklerimizin farkına varır ve öz eleştirimizi yaparız.
Özetle yapılacak şey belli. Kendi vicdanımızla bir muhasebe ve bir özelleştiri yapmak ve ona göre davranış sergilemek. Bunu yaparken de yalnız benim değişmemle bir şey olmaz dememek şartıyla.
Çünkü böyle bir şey yalnızca bahanesi ve yerimizde saymanın bir göstergesi olacaktır.