Hepimizin bildiği üzere son yıllarda köyden kente doğru gerçekleşen yoğun göç nedeniyle tarımsal üretimimiz oldukça azaldı.Bir zamanlar her gün yüzlerce kamyonun kavun karpuz. Domates, patlıcan biber, kabak ve benzeri sebze ve meyveyi Van,Bitlis Iğdır ve diğer civar illere götürürken bu gün biz onlardan ürün alıyoruz.
Nereden nereye dememek mümkün değil?
Olayın bir başka boyutu da halen tarımla uğraşmaya didinenler çalıştıracak işçi bulamıyorlar. İşsizliğin bu kadar yoğun olarak yaşandığı bir ilde bu durum sosyolojik açıdan tam anlamıyla incelenmeye değer bir durum oluşturuyor. Bir yandan iş arayan işsizler ordusu öte yandan işçi arayanlar. Olayın bir başka boyutu başta Akdeniz ve Karadeniz bölgeleri olmak üzere yurdun bir çok köşesine tarım alanında çalışmak üzere göç eden mevsimlik işçiler.Yorumu zor içinden çıkılmaz bir tezat durumu.
Bu arada bazıları kim işçi arıyor diye sorabilir. Bunun en basit cevabını Siirtte üretilen ürünler veriyor.Biberinden domatesine patlıcaınından acur ve salatalığına kadar hiçbir ürünü ideal boy ve ağırlıkta iken bulamıyoruz.İmam bayıldı yapılabilecek boyutta patlıcanlar, neredeyse yarım kilo pirinç alabilecek boyuta gelmiş çeperi kalınlaşmış biberler, iki üç tanesi bir kilo gelecek kadar dev boyutlara ulaşmış salatalıklar geliyor.
Bir çok kişi bunun bilerek yapıldığını ve bu ürünlerin daha fazla kilo atsın diye dalında bekletildiğini düşünebilir.Önceleri bende öyle düşünüyordum.Ancak araştırdamda baktım ki durum öyle değil.Çiftçiler bahçe sahipleri ürün toplayacak eleman bulamadıkları ve bu ürünler çok hızlı geliştikleri için bu hale geliyorlar.İdeal boyut ve kiloda iken toplandığında parasal değerleri daha fazla olduğu için çiftçinin eline daha çok para geçiyor.
Umarım Siirt bu sorunu çözer ve tıpkı eskiden olduğu gibi, değişik sebze ve meyveleri en ideal şekilde üreten ve bunları çevre illerede gönderen bir il konumuna gelir.