Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Muktedir Olmak Ve Koltuğu Doldurmak

Siyasette hep söylenegelir; İktidar

Siyasette hep söylenegelir;

İktidar olmak  ve muktedir olmak,

Bürokraside de koltuğa oturmak, ya da koltuğu doldurmak.

Siyasette de bürokraside de bu iki kavram ilk etapta aynı gibi geliyor insana. Siyasette iktidar  olmak, muktedir olmak, bürokraside koltuğa oturmakla koltuğu doldurmak arasında dağlar kadar büyük farklar vardır.

Her iki alanda ilk şıkta şeklen varsınız. Fiilen o işi üstlenmemişsiniz. Sürekli birileri sizi yönetiyor ya da birilerinin etkisi altında kalıyorsunuz. İkinci şıkta yani muktedir olma ve koltuğu doldurma,  şıklarında görevinizin bilincindesiniz ve size verilen bütün yetki ve sorumlulukların bilincindesiniz.

Buna son günlerde Siirt’te bürokraside tanık olduğum iki örneği vereyim. Bir yönetici üç ayrı konu bir daha alt düzeydeki bir yöneticiye ayrı ayrı talimatlar vermiş. Aradan aylar geçmesine rağmen üçü de yerine gelmemiş. Aynı yönetici bir başka alt birim yöneticisine bir başka konuda talimat vermiş.  O da yerine gelmemiş. Üstelik her iki olayda da aradan aylar geçmiş durumda.

Bir başka kurumun birinci derecedeki yöneticisi ile üçüncü derecedeki yöneticisinin konuşmalarına şahit oldum. Kurumla ilgili bir iş o kurumun ikinci derece yöneticisinin görev alanına giriyor. Ancak savsaklıyor. Birinci derecedeki yönetici bunun hesabını soracağına, üçüncü derecede ki yöneticiye  “onunla sen konuş. Üstlenmiyorsa bu işi sen üstlen. “diye rica da bulundu. İşin ilginç tarafı o üçüncü sıradaki yönetici de o işi savsaklıyor.

Özetle iktidar olmak ayrı, muktedir olmak ayrı; koltuğa oturmak ayrı, koltuğu doldurmak ayrı…

Seni Gidi Kopyacı :)))