Çin’de tüketici enflasyonu Eylül ayında %0,7 ile beklenen %0,8’in altında gerçekleşirken, asıl problematiği oluşturan üretici enflasyonu %9,5’tan %10,7’ye hareket etmiş durumda. Maliyetler ÜFE üzerindeki baskıyı artırırken, tüketimin düşüklüğü TÜFE’nin çok aşağılarda kalmasına neden oluyor. Bu nedenle aradaki fark katlandı, bu durum şu anda tüketicilerden çok firmaları zorluyor. Çin’in firmalara yönelik kısıtlayıcı ekonomik önlemlerini düşünecek olursak, aslında olayın sadece emlak sektörü krizinden ibaret olmayabileceği konusu da ortaya çıkıyor. Materyal fiyatları artıyor, hem piyasa şartları hem de finansal kısıtlar firmaların fiyat artışı yapmasını engelliyor. Bu olurken de kar marjları düşüyor, talep olmadığından ve üretim de daha masraflı olduğundan fabrika faaliyeti yavaşlıyor.
Malzeme kıtlığı fabrika üretimine dair enflasyonist baskıyı artırmasıyla bu uyumsuzluk görülecek gibi görünüyor. Covid-19 salgınının azalmasıyla tüketimin daha rahat yapılacak olması biraz makasta normalizasyon sağlayabilir. Bu olgu, tüketici enflasyonunu üretici enflasyonuna yakınlaştıracağı için homojen enflasyonist baskı demek olacaktır. Buna karşılık; üretim de yavaşlama eğiliminde.. Kredilerde de ekonomik durum ve aynı zamanda finansal sektörün kriz potansiyeli nedeniyle yavaşlama var (Şirketler artık daha riskli ve bu nedenle kredi mekanizması yavaşlamış durumda). Evergrande ve diğer emlak şirketlerine yansıyan kriz, kreditörler açısından da sorun. PBOC yine kredileri hızlandırmak için zorunlu karşılıkları indirme isteğinde olacaktır.
Kaynak Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı