Nöbetçi Eczaneler
Siirt 12 bin 500 yıla dayanan geçmişi ile ülkemizin en kadim kentlerinden biri,
Siirt, dünya uygarlık tarihine damgasını vuran iki önemli uygarlık olan Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarının kesişim noktasına olan bir şehir,
Siirt, asırlar boyu batından doğuya güneyden kuzeye giden kervanların yol güzergahında yer alan bir belde,
Siirt asırlar boyu geniş bir coğrafyanın eğitim ve ticaret merkezi olan bir bir yerleşim birimi.
Siirt bu ve benzeri daha bir çok faktörün etkisiyle çok zengin bir kültürel ve tarihi eser zenginliğine sahip olmuştu,
Siirt Ulu Camisi,
Siirt Demirkaya köyü su değirmeni, Kavaközü Mir Nasır Medresesi, Şirvan İncekaya Kalesi kalesi.
Siirt’te yapılan dört kazıda elde buluntular,
Bunlar Siirt’te ki yüzlerce tarihi eserden yalnızca birkaç tanesi. Çeyiz sandığı bu alanda çok büyük. Hepsini sıralayabilmek için sayfalar dolusu yazı yazmak gerekiyor,
Siirte bağlı Şirvan ilçesinde bulunan Hz.Ali’nin oğlu Muhammed Bin Hanife,
Siirt il merkezinde Hz.Muhammedin halısının torunu Muhammed Bin Hanife, Zeynep Binti Muhaddise,Şyeh Musa, Şeyh Kazım. Siirt il merkezinde metfun bulunan yüzün üstündeki evliyadan bir kaçı,
Siirt Baykan Veysel Karani türbesi, Siirt’i evliyalar diyarı olarak anılmasında önemli bir katkısı olan Tillo ilçesi ve bu ilçede başta İsmail Fakirullah, İbrahim Hakkı, Sultan Memduh, Şeyh Hamza El Kebir, Dereyamaçta Şeyh El Hazin olmak üzere gerek burada ve gerekse Siirtin her yerinde metfun on binlerce evliya,
Siirt büryanı, perde pilavı, varak keeki, kitelfum’u ile kendine özgü yüzün üstünde yemek çeşidi ile gastronomi alanında bende varım diyen bir vatan parçası,
Ancak bütün bunların yanında Siirt kültürünü korumayan bir şehir. Her geçen gün Siirt kültüründen bir şeyleri alıp tarihin tozlu sayfalarına atıyor.
Siirt kültürünü kaybediyor!
Siirt tarihini ve bu tarihin mirası olan eserlerini bir birkaybediyor,
Özetle Beyaz kent Siirt beyazlığını kaybetti,
Siirt şimdi kendini kaybediyor.
Gelin hep birlikte Siirt’i kurtaralım.