İki yıl önce ilimizde Olgunlaşma Enstitüsü kuruldu. Geniş bir görev alanı çok geniş olan bir kurum.
Gastronomiden el sanatlarına ve günümüz modasına kadar çok değişik alanlarda araştırma çalışmaları yapmak ve bunları kayıt altına almak gibi geniş bir görev alanı bulunmaktadır.
Aynı zamanda bu çalışmaları paylaşarak topluma önderlik yapmakta bu kurumun görevler arasında yer almaktadır.
Bu gün, bu kurumumuza çalışma yapabilecekleri ve toplumda yaygınlaşması için çalışma yapabilecekleri bir dokuma alanı önereceğim.
Tabii bunu yaparken bu kadar sorun varken nelerle uğraşıyorsun diyenlere cevabım bektaşi’nin dediği gibi “ Farzı yapamıyorsak, sünneti de mi yapmayalım?” olacaktır.
Bunu da belirttikten sonra dokumalara gelince ; ilki 20-30 yıl öncesine kadar hemen her evde çok yaygın bir şekilde kullanılan kıse peçet. Türkçeye çevirecek olursak bez kilim.
Bilmeyenler için ne olduğunu kısa bir şekilde anlatayım. Bu kilimler evlerde küçülen ya da yıprandığı için artık kullanılamayacak duruma gelen giysi, örtü ve benzeri kumaş ile bezlerin, bir parmak kalınlığında kesildikten sonra kirmanla kalın ipler haline getirildikten sonra battaniye tezgahlarında dokunması suretiyle üretiliyorlardı.
Kullanılan bez ve kumaşların renk ve desenlerine göre de bu kilimlerde desen alıyorlardı.
Bu dokumanın yaygınlaşması halinde;
1. Günümüz dünyasının en büyük sorunlarından birisi olan atık sorununun en azından bir bölümünden kurtulmuş oluruz,
2. Ekonomiye katkı yaptığımız gibi kültürümüzü yaşatmış olacağız,
3. Artık bitme noktasına gelen battaniye tezgahlarını canlandırmış olacağız.