Bu sorunların en çarpıcı örneklerinden birisi de kamu kurum ve kuruluşlarının doğrudan alımlarında çoğu zaman başta Batman ve Diyarbakır olmak üzere çevre illeri tercih etmeleridir.
Bilindiği üzere Siirtin ekonomisi ağırlıklı olarak kamuya dayanıyor. Maaş ödemeleri ve alımlar olmadığı anda Siirtte ekonomi diye bir şeyden söz etmek mümkün olmayacaktır.
Durum böyle iken kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaç duydukları mal ve alımlarını il dışından yapmaları en hafif deyimiyle şehrin ekonomisine indirilen bir darbedir.
Bunca yıldan beri yapılan yüzlerce uyarıya rağmen bazı kurumların bundan vaz geçmemelerine neden olarak Siirtli esnafın yetersizliği ve bazı durumlarda daha yüksek fiyat vermesi öne sürülüyor.
Bazı durumlarda bunun bir gerçekliği vardır. Bunu tümüyle
inkar etmek mümkün değildir.
Ancak bende bu bahanenin arkasına sığınanlara hemen her ülkenin kendi sanayisini, üreticisini korumak için uyguladığı gümrük duvarı ve benzeri uygulamaları örnek olarak veririm.
Bu konuda ülkemizde otomotiv sektörünün korunması ve gelişmesi için yapılan uygulamalar güzel bir örnek oluşturmaktadır.
Özetlemek gerekirse, Siirti ve Siirtliyi sevelim. Esnaf, sanatkar ve tüccarlarının kalkınmasına ve gelişmesine katkı yapalım. Elimizden geldiğince onları korumaya çalışalım.
Bunun için de başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere hepimiz mal ve hizmet alımlarını Siirt’ten yapalım.
Ülke genelinde gümrük duvarları varsa kentimizde de Siirt duvarları olsun.
Gazeteci Yazar Ayhan Mergen Yazdı, “Ülkede Gümrük Duvarı Var, İlimizde de Siirt Duvarı Olsun”
Siirt, olarak çözümü elimizde ve basit olan bir çok sorunumuz var. Bunların müzmin ve kanayan yara haline gelmesinde sanırım biraz duyarsızlığımız ve birazda memleketimize, hemşerilerimize olan sevgimizin azlığı yatmaktadır.