Bu zulmü önlemeye yönelik çabalar maalesef sinek vızıltısından öteye geçemiyor.
İslam alemi ile henüz insanlık vasıflarını kaybetmemiş kişilere tek bir seçenek kalıyor.
O da bu insanlıktan nasibini alamamış kişilere anlayacakları dilden hitap etmek. Yani onların can evleri olan ticaretlerini baltalamak.
Bunun için de yahudi sermayeli ve özellikle de bu zulme aleni bir şekilde destek veren firmaların ürünlerini boykot etmek. Gerçek anlamda bir boykot. Dostlar alışverişte görsün misali sembolik ve kısa süreli bir boykot değil.
Bir yıla yakın bir süreden beri devam eden bu zulmü protesto etmek amacıyla düzenlenen yürüyüş ve yapılan basın açıklamalarına Siirtliler çok iyi düzeyde olmasa da fena sayılmayacak bir duyarlılık ve katılım gösterdiler.
Ancak aynı duyarlılığı ürün boykotunda göremiyoruz. İlk birkaç günün ardından yavaş yavaş bir gevşeme başladı.
Bu günlerde boykota uyanların sayısı gerçekten bir elin parmak sayısını geçmemeye başladı.
Oysa bunun tam tersini yapmamız gerekiyor. Her geçen gün boykota daha sıkı bir şekilde uyarak kararlılığımızı göstermeliyiz.
Özetle Siirt olarak bu zulme karşı durmaya devam etmeliyiz. Bunun içinde meydanları doldurmaya devam edelim
var gücümüzle bağırarak Filistinli mağdurların, gözü yaşlı yetim çocukların yanında olduğumuzu haykıralım. Ancak bunu yaparken de market raflarını boşaltmayalım.
Boykot ürünlerini ev ve iş yerlerinden uzak tutalım.
Gazeteci Yazar Ayhan Mergen Yazdı, “Meydanları Dolduralım Marketleri de Boşaltmayalım”
İsrail’in sözüm ona uygar devletlerin gözü önünde Filistin’de yaptığı insanlık dışı zulüm ve katliam her geçen gün artarak devam ediyor.