Saadet Partisi, halkla buluşma ve sorunları yerinde tespit etme çalışmaları kapsamında Siirt’e kapsamlı bir ziyaret gerçekleştirdi. Saadet Partisi Siirt İl Başkanı Hamza Özcan, Genel İdare Kurulu Üyesi Fatih Akyüzlü ve beraberlerindeki teşkilat mensuplarıyla birlikte Siirt Merkez başta olmak üzere Kurtalan, Şirvan ve Tillo ilçelerinde vatandaşlarla bir araya geldi.
Gerçekleştirilen ziyaretlerde, esnaf ve halkla birebir görüşmeler yapılarak, ekonomik ve sosyal sorunlar yerinde dinlendi. Vatandaşların yaşadığı sıkıntılar not alınırken, çözüm önerileriyle ilgili de karşılıklı istişarelerde bulunuldu.
Saadet Partisi, gerçekleştirdiği bu ziyaretlerle hem teşkilat bağlarını kuvvetlendirdi hem de sahadaki gerçek sorunları doğrudan gözlemleme imkânı buldu.
Ziyaretlerin ardından açıklamada bulunan Saadet Partisi Siirt İl Başkanı Hamza Özcan, halkın gösterdiği ilgi ve misafirperverliğe teşekkür ederek, “Vatandaşımızın dertlerini dinledik, taleplerini aldık. Her ilçemizde samimi bir karşılamayla karşılaştık. Bu teveccüh bize sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlattı.” dedi.
Gazze İçin Sessiz Kalmak Zulme Ortak Olmaktır!
Saadet Partisi olarak yalnızca ülkemizin değil, tüm mazlum coğrafyaların sesi olmaya devam ediyoruz diyen İl Başkanı Özcan açıklamasını şöyle sürdürdü:
Siirt’te gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerde, hem vatandaşlarımızın sorunlarını dinledik hem de dünyanın dört bir yanında zulme uğrayan mazlumları unutmadığımızı bir kez daha vurguladık.
Özellikle Gazze’de yaşanan insanlık dramı ne yazık ki her geçen gün derinleşiyor. Soykırımın başladığı günden bu yana, resmi rakamlara göre 55 binden fazla mazlum hayatını kaybetmiş, 200 binden fazla kişi ise kayıplara karışmıştır. En acısı ise, katledilenlerin yüzde 70’inin kadın ve çocuklardan oluşmasıdır. Bu, sadece bir savaş değil, açıkça bir insanlık suçudur.
Ateşkes sürecinde dahi 1.391 Gazzeli’nin şehit edilmesi, bu vahşetin hiçbir kural tanımadığını ve vicdanları hiçe saydığını göstermektedir. Ne yazık ki, uluslararası toplumun her “kınama” açıklaması, İsrail’in zulmünü durdurmak yerine onu daha da cesaretlendirmiş, kana susamış bir canavar haline getirmiştir.
Bugün geldiğimiz noktada artık diplomatik çağrıların, boş kınamaların ve sözde ateşkeslerin bir anlamı kalmamıştır. Gazze’de askeri seçenek dışında başka bir seçenek kalmamıştır! Bu zulmü durdurmak için somut adımlar atılmalı, yaptırımlar uygulanmalı ve işgal sona erdirilmelidir.