Nöbetçi Eczaneler
İki yılı aşkın bir süreden beri bütün dünyayı etkisi altına alan ve adeta insanoğlu için bir kabus, bir karabasan gibi çöken pandemi nihayet sona eriyor. Karanlık tünelin sonuna geldik. Artık güneş bizi ısıtmaya ve aydınlatmaya başladı. Artık maskesiz dolaşabiliyor, birbirimizle kucaklaşıp tokalaşabiliyoruz. Bu açıdan bakıldığında idrak etmekte olduğumuz bayram bizler için çifte bayram yerine geçiyor.
Nasıl geçmesin ki?
Şöyle bir hatırlayalım. Bu süre içerisinde haftalarca, aylarca evlerimize kapandık. Hatta kapanmanın ötesinde bir çok ailede bireylerin her biri günlerce ayrı odada yaşamını sürdürdü.
Bu süre içerisinde tokalaşmayı, kucaklaşmayı terk ettik, misafirliğe gitmeyi, misafir ağırlamayı adeta unuttuk.Bir anlamda asosyal birer varlığa dönüştük.
Bu arada Siirt’te binlerce vatandaşımız bu illetin pençesinde günlerce hastahane köşelerinde zorlu ve sıkıntılı bir tedavi dönemi yaşadılar. Bu süreçte doğrudan 481 vatandaşımızı kaybettik.Covid illetinin tetiklediği diğer hastalıklar nedeniyle vefat eden hemşerilerimizin sayısını kimse bilemiyor.
Uzun sözün kısası, üzgündük, şaşkındık, birbirimizden korkar hale gelmiştik.Birbirimizi gördüğümüz de yollarımızı değiştiriyorduk.İşte böyle bir ortamda cansiparene bir mücadele yürüten bir kesim vardı; sağlık teşkilatı.
Bizlerin covidli olabilir diye adeta canavar görmüş gibi birbirimizden kaçtığımız o günlerde, karşıdaki insanın kesin olarak covid olduğunu bile bile şefkatle yaklaşarak tedavi eden sağlık personelinin hakkı ödenemez.
Ancak durum böyle olmasına rağmen başta Sağlık Müdürü Dr. Erol Emre Ömür başta olmak üzere bütün sağlık çalışanlarını şükran duygularımızı iletir ve onların ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yazımızı Merhum Akif’in İstiklal Marşı için söylediği Allah bu millete tekrar İstiklal Marşı yazdırmasın cümlesini hatırlayalım ve Allah bir daha insanlığa böyle bir felaketi bir daha yaşatmasın.