Gazeteci Ayhan Mergen Yazdı: Biz Siirtliler gerçekten misafirperveriz. Gelen misafirimizi en güzel bir şekilde ağırlamaya çalışırız. Hele hele bu misafirimiz il dışından geliyorsa gözümüzün yağı erir, onu nasıl memnun edeceğiz diye uzun uzun düşünür dururuz.
Kısacası cebimiz değil, ama gönlümüz zengin. Batı bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımız bu özelliklerini büyük ölçüde kaybetmişler. Belki hayat pahalılığı, belki yoğun kalabalık veya bir başka neden veya nedenlerle. Bu özellik kaybolunca buna yönelik örneklere tanık olduklarında hayran kalıyorlar.
Buna geçen hafta ben tanıklık ettim. TRT Ankara ve İstanbul Televizyonları personellerinden oluşan 14 kişilik bir ekip Ramazan geleneklerinin çekimini yapmak üzere Siirte gelmişlerdi. Programın akışı gereği benle birlikte Kanal 56 TV’de gerçekleştirdiğim sohbet programlarının konuğu Abdullah Söyler, Tapudan emekli Taha Alp ve birkaç hemşerimiz daha eski arasa olarak adlandırdığımız Meşayihler Çarşısının girişinde bulunan bir çayhanede oturup sohbet ettik.
Eski Ramazan geleneklerini anlattık. O yılların güzelliklerinden söz ettik. Tabii ki sohbetler çaysız olmuyor. Gerek bizler ve gerekse TRT ekibi havanın hafif serin olmasının da etkisiyle sımsıcak çaylarımızı yudumladık. Bazıları iki üç çay içti. Çekimin bitiminde program yapımcısı çayların parasını öderken gören gerek sohbete katılan ve gerekse civarda oturup bizleri dinleyen hemşerilerimiz hemen itiraz ederek, her bir çay parasını ben ödeyeyim diye bir çaba içerisine girmiş.
Yapımcı başta olmak üzere bu olaya tanık olan TRT personeli bundan çok etkilenmişti. Adeta şaşırmışlardı.Çekim boyunca bu konu sürekli konuşuldu.Siirtlilerin misafirperverliklerinden hep söz edildi. İşin doğrusu bundan gurur duydum. Misafirperverliğimizi anlatmak için yalnız bu örnek verilmedi. Girdikleri her esnafın kendilerine karşı gösterdiği içten sevgi ve ikramları da onları gerçekten etkilemişti. Memleketim adına sevindim.
İşte biz Siirtliler böyleyiz. İyi ki de böyleyiz…