İnsan
Emek
Dostluk
Vefakârlık
El emeği göz nuru sanatlar, çayın kokusu ile bitmesini istemediğimiz içimizi ısıtan sıcacık sohbetler, sokak sokak emek kokan eski dükkanlar,yılların eskitemediği aşklar, Siirt’te endüstrileşmenin kıyısında yaşama tutunup yaşamaya çalışan ustalar, fabrikaların gölgesinde ayaklarının tozu ile gelip canla başla , tırnaklarını parçalarcasına çalışan meslekleriyle yaşam savaşı veren çınar ağaçlarının üzüldüğü tek noktaydı “bir daha böyle meslek olmayacak, yok olacak olan, adının bile belkide anılmayacağını, tükenerek yok olmaya hazır olacak olan eski dükkanlarının ışığının yanmayacağını, bir başka ellerin ustalıkla çalışmayacağını tütünün ve emeğin kokmayacağını bilip çehrelerinin istemsizce düşmesiydi. Yıllar neler almadıki o emektarlardan gelirmiydi tekrar sohbetinden feyz alacağımız o çınarlar, tarih kokan hikayeleriyle anlata anlata bitiremedikleri, dinlerken bıkmadığımız yol gösterici nasihatleri, zorluklarla yaşayıp mücadele etmelerine rağmen asla gocunmayıp “Huzur vardı o kafi idi” demeleri…
Ne güzel di eskiler ne güzeldi ne huzurluydu mazimiz …