15 Temmuz hain darbe girişimine ve bu girişime karşı koyulup başarısızlığa uğratılırken çizilen muhteşem tablo ile ilgili olarak çok şeyler yazıldı ve yazılmaya da devam edilecek.
Ancak bu tarih yazılırken, Siirt’in ve Siirtlinin kahramanlığı göz ardı edilemez.Çünkü o gece hainlerin zırhlı araçları ve silahları meydanlara indikleri yerleşim birimlerinden birisi de Siirt’te.
O gün il merkezinde bazı mahalleler de terörist bulunduğu ve bunlara yönelik operasyon gerçekleştirileceği gerekçesiyle Eruh ilçemizden bile asker getirilmişti.Hatta aynı gerekçeyle belirli mahallelerde sokağa çıkma yasağı da konmuştu.
Darbe girişimi duyulur duyulmaz, Siirtliler sokağa dökülmeye başladı.3 dilli kardeş şehirde her zaman olduğu gibi herkes aynı düşünceye sahipti. Hedef tekti, ne uğruna olursa olsun darbecileri başarısızlığa uğratmak.
İnsanlar akın akın o zamanki vilayet konağının önüne gelmeye başladılar. Hemen hemen her mahalleden ve yaştan insanlar kısa bir süre de kendiliklerinden daha doğrusu vatan sevgisi ve demokrasi aşkıyla bir araya geldiler.Yüzlerle ifade edilebilecek rakam dakikalar içerisinde binleri hatta on binleri buldu.
Siirtli o gün iman gücünü, vatan sevgisi ve demokrasi aşkının ne kadar önemli, kutsal değerler söz konusu olduğunda da can vermenin ne kadar basit olduğunu gösterdi.
O gece Siirtli her hareketiyle şehadet şerbetini içmeye hazır olduğunu gösterdi. Ancak geçmiş yıllarda bu konuyla ilgili olarak yazdığım yazılarda belirttiğim gibi o zamanda kritik iki makamda görev yapan iki şahıs Vali Mustafa Tutulmaz ve Emniyet Müdürü Metin Özkan’ın dirayetli duruş ve tutumları olayların farklı boyutlara ulaşmadan darbecilerin hüsrana uğramalarında etkili oldu.
Özetle bu hain darbe girişiminin tarihini yazacak bilim insanlarının Siirt ve Siirtlinin kahramanlığını unutmaması gerekiyor.