Kıskançlık insanoğlunda bulunan en kötü huylardan birisidir. Dini ve ahlaki açıdan hoş karşılanmaz. Bunu bile bile şehrim adına Yalova Üniversitesi Tıp Fakültesini kıskanıyorum. Evet resmen kıskanıyorum. Siirt Üniversitesi tıp fakültesi ile karşılaştırdığımda elimde olmadan, gayri ihtiyari kıskanmadan duramıyorum. Siirt Üniversitesi Tıp Fakültesi 2018 yılında kuruldu. Beş yılını tamamladı. Daha öğretim üyesi kadrolarının neredeyse tamamına yakını özellikle insanları bire bir ilgilendiren ana bilim dalları boş. Daha öğrencilerin öğrenim göreceği sınıfların, deney ve gözlem yapacakları laboratuvarların yer alacağı morfoloji binası yok. Bütün bunlardan vazgeçtik daha dekanı bile yok. Dekanlık görevi aynı zamanda bir veteriner olan rektör Prof. Dr. Nihat Şındak tarafından yürütülüyor. Yalova Üniversitesi Tıp Fakültesi, hemşerimiz ve aynı zamanda bizim tıp fakültesinin kurucu dekanı iken sahip çıkmayarak elimizden kaçırdığımız Prof. Dr. Vefik Arıca’nın liderliğinde rüzgarı arkasına almış bir yelkenli gibi bilimin okyanuslarına doğru hızla yol alıyor. Yalova Tıp Fakültesindeki gelişmeleri dekan ve aynı zamanda rektör yardımcısı olan hemşerimiz Prof. Dr. Arıca’nın sosyal medya hesabından takip ediyorum. Biraz abartı olacak ama hemşerimiz Prof. Dr. Arıca neredeyse Allah’ın her günü bir öğretim üyesini kadrolarına dahil ettiği müjdesini Yalovalılarla paylaşıyor.
Her bir müjdeyi okuduğumda da aklıma bizim tıp fakültesi geliyor ve kıskanıyorum. Burada vicdanı göz ardı etmemek gerekiyor. Elbette ki coğrafi konumu başta olmak üzere bir çok açıdan Yalova Tıp Fakültesine öğretim üyesi bulmak Siirt Tıp Fakültesine oranla çok daha kolaydır. Fakat arada bu kadar da fark olmamalı diye düşünmeden edemiyor ve kıskançlık duygularım depreşiyor. Umarım en kısa zamanda bizim tıp fakültesinde bu duygularımı giderecek gelişmelere hep birlikte şahit oluruz.