Komşu Bitlis ilinde Eren Holding tarafından yapılan ve 1100 işçiye istihdam sağlayacak olan iplik fabrikasını anlattığım ve “ Bizim de bir Eren Holdingimiz çıkmayacak mı “ başlığı altında yazdığım makale çok büyük ilgi gördü.
Gerek sosyal medya hesapları üzerinden ve gerekse telefonla arayan yüzlerce hemşerimiz yazıda dile getirdiğim konulara bire bir katıldıklarını belirttiler.
Hemşerilerimizin duygularına tercüman olmuş olmak doğal olarak beni mutlu etti.
Ancak gelen yorumlarda beni gerçekten üzen bir nokta da oldu. Mesajların neredeyse tamamında bir bedbinlik, bir umutsuzluk, bir karamsarlık vardı.
Gerek bireyler ve gerekse toplumlar için en tehlikeli şeylerden biri umutsuzluktur.
Umudun olmadığı bir yerde toplumlar ilerleyemez. Hatta sağlıklı bir yaşam da sürdürülemez.
O nedenle Siirtliler olarak bu umutsuzluğu üzerimizden atıp geleceğe umutla bakmamız gerekiyor.
İlimizin son yüz yıldaki durumunu geçici bir durum olarak kabul etmeli ve buna göre ilimizin kalkınmasına yönelik çalışmalara dört elle sarılmalıyız.
Motorlu taşıtların icadından önce Siirt kervan yolları üzerinde yer alan önemli bir ticaret merkeziydi.
Yine aynı şekilde neredeyse bütün İslam alemine bilim insanları yetiştiren ilim ve kültür merkezlerinden biriydi.
Özetle geçmişimizin geleceğimizin teminatı olduğunu kabul ederek karamsarlığı üzerimizden atmalı ve bu günkü durumumuza takılıp kalmadan geleceğe yönelik umutlarımızı canlı tutalım.