Son yıllarda bize bir haller oluyor. Hepimiz agresif, hepimiz tahammülsüz olup çıktık. Her birimiz adeta pimi çekilmeye hazır bir el bombası gibiyiz. Bize dokunan yandı. Vay onun haline.
Ayrı bir yazı konusu olabilecek olan bir husus daha var. Belki bir çoğumuz bunun farkında değiliz. Ama olsakta olmasakta acı bir gerçek, ilimizde intihar vakaları ve girişimlerinde hızlı bir yükseliş var.
Boşanma olaylarında da hızlı bir artış var. Eşler ayrılıyor, olan . çocuklara oluyor. Başıboş,sokağın her türlü tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir nesil yetişiyor.
Bu tür örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Ancak bundan daha önemlisi bu gerçeklerle yüzleşmek ve nedenlerini ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar içerisine girmektir.
Burada bunun nedeni olarak bir çok kişinin büyük bir kolaylıkla ekonomik durumu öne süreceğini tahmin etmek çokta zor değil. Üstelik bu tespitte büyük bir gerçeklikte var. Ama bütün bu sorunları tek bu nedene bağlamak işin kolaycılığına kaçmak anlamına gelir.
Bu kadar devasa sorun, bu adar tahribat tek bir nedenden dolayı oluşamaz.
Bu konunun temelinde yatan nedenler arasında ekonomik durumdan çok daha etkili olan ve değişik başlıklar altında incelebilecek olan bir ahlaki çöküntü var.
Eğitim sistemimiz arzu edilen idealist bireyler yetiştirme yerine büyük çoğunluğu eğlencenin peşinde koşan, bilgiden yoksun, bir insanda var olması gereken değerlerden habersiz, egoist duyguları tavan yapmış bir nesil yetiştiriyor. O kadarki temel dini bileğilerden vazgeçtik ülkemizde kaç ilin bulunduğunu bile bilemeyecek kadar lise öğrenimi görmüş bireyler yetişiyor. Hem de on yıllardan beri.
Bu olumsuz durumu körükleyen ve mezradaki bir gencin bile dünyadaki en çirkef olaylardan haberdar olmasını hatta o olaylara yutkunarak gıpta ile bakmasına yol açan bir sosyal medya gerçeği de.
Gelişme böyle olunca kaçınılmaz sonuç ister istemez bizi yutmaya hazır bir canavar gibi karşımıza çıkıyor. Ki çoktan karşımıza çıkmış bulunuyor.
Belki ilk zamanlar belki bu tehlikenin dev boyutlarının farkında değildik. Ancak yıllar geçtikçe ve bu canavarın zararı arttıkça olayın farkına varmaya başladık.
İnşallah geç kalmış değiliz…
Bu gün Siirt’te ve ülke genelinde üzüntüyle şahit olduğumuz hırsızlık uyuşturucu kullanımı ve aile şiddet başta olmak üzere bütün şiddet olayları bu durumun doğal bir sonucudur.
Özetle toplum olarak ektiğimizi biçiyoruz.Yakınmaya hakkımız yok. Acilen harekete geçme zamanıdır.Umarım ki yukarıda belirttiğim gibi geç kalmamışızdır.
Başlığa dönecek olursak bu yavrular bizim ve bunlar bizim geleceğimizi oluşturuyorlar.