Son yıllarda vatandaşlar artan enflasyonun etkisi altında inim inim inliyor. Bu olumsuzluğu arttıran temel unsurlardan birisi de, iş yerlerine gelirken, vicdanlarını evde bırakan bazı esnaf, sanatkar ve tüccarların, bir türlü doymayan ihtiraslarının yol açtığı vicdansız davranışlarıdır.
Bu kesimde ki insanlar, enflasyonist ortamı bahane ederek, her gün mal ve hizmetlere zam üstüne zam koymakta hiç bir sakınca görmüyorlar. Hatta bazıları cebe zarar vermekle kalmıyor, insan sağlığı ile de oynuyorlar. Hileli ve içeriğinde zararlı bir çok madde barındıran ya da son tüketim tarihi geçmiş ürünleri de satabiliyorlar. Nushtan uslanmayanın hakkı kötektir misali bunların yol açtığı zararların önüne geçebilmenin tek yolu gerektiğinde cezai müeyyideleri de içeren gerçek anlamda yapılacak olan şeffaf denetimlerdir.
Ancak ilimizde bu denetimlerin ne kadar amacına uygun olarak gerçekleştirildiğine dair ciddi şüphelerim var. Her şeyden önce bu denetimler tabiri caizse dört duvar arasında gerçekleştiriliyor. Denetim nasıl yapılmış hangi olumsuz durumlarla karşılaşılmış ? Bilen yok. Bu denetimlerin hangi kurum tarafından yapıldığı fark etmeksizin denetimlerin ardından iki satırlık bir yazı ile sözüm ona kamu oyu bilgilendiriliyor. Oysa gerçek anlamda yapılacak denetimlerde basın mensupları da bulundurulabilir. Tıpkı Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlunun yaptığı gibi. Şu anda televizyonda yayınlanan haberde olduğu gibi sayın Tahmazoğlu basın mensuplarının gözetiminde çarşı pazar denetimi yaptığı gibi. Basın mensuplarının bu denetimlerde gözlemci olarak yer almalarının bir çok faydası var. Her şeyden önce denetleyenler ciddi olarak işlerini yapacak, denetlenen de yanlış ve eksiklerinin görmezden gelinmesini istemek için bir baskı arayışı içerisine girmeyecek.