Ülke genelinde engelli bireylerin ne kadar değerli oldukları ve onlar için yapılan hizmetler anlata anlata bitirilemeyecek.
Sonra hafta bitecek Nasrettin Hoca fıkrasında olduğu gibi yorgan gidince, kavganın bitmesi gibi her şey bitecek. Ta bir yıl sonra ki engelliler haftasına kadar.
Oysa gelin kısa bir zaman dilimi için çeşitli engelleri olan birer birey olalım.
Önce bedensel engelli olalım. Örneğin tekerlekli sandalye veya koltuk değneğine mahkum olan bir insan olarak görelim kendimizi.
Siirt’in cadde ve sokaklarına çıkalım. Bakalım bir kaç metre de dahi olsa yürüyebilecek miyiz?
Ya da görme engelli olalım ve aynı şeyi deneyelim. Her biri birer tuzak olan eğri büğrü, bazıları alçak, bazıları yüksek kaldırımlardan, bina bodrum merdiven boşluklarından ilerleyebilecek miyiz?
Yoksa daha ilk adımdan itibaren tökezleyip düşecek ve bir yerimizi mi kıracağız?
Bakalım bina girişlerine yapılması zorunlu olan engelli rampaları işlev görebiliyor mu? Yoksa birer aksesuar olarak mı duruyor.
Aslında bunu bizlere değil de, bu güne kadar bu alanda görevli olanlara ve özellikle de teknik alanda görev alanlara yaptıralım.
Onlara alın eseriniz bu diyelim ve soralım;
Vicdanlarınız rahat mı ?
Gazeteci Yazar Ayhan Mergen Yazdı, “Engelliler Haftasında Siirt’te Engelli Olmak…”
Bir engelliler haftası daha başladı.