Tabiri caizse elimizi sıcak sudan soğuk suya değdirmeden ya da taşın altına koymadan her şeyin istediğimiz gibi olmasını istiyoruz.
Burada da tek sorumlu olarak hep devleti görüyoruz.
Tamahkarlık nedeniyle mal ve hizmetlere keyfi zam mı yapılmış? Aklımıza boykot etme veya alternatif bir yol izleme gelmez. Hemen başlarız, veryansın etmeye, sitemlere.
Oysa en büyük gücün toplum olduğunu ve bu gücün karşısında hiç bir gücün başarılı olmayacağını göz ardı ederiz.
Güzellik veya estetik merkezi adı altında faaliyet gösteren çok sayıda iş yeri var. Bunların bazıları işlerini özenli ve olması gerektiği yapıyorlar.
Ama bazıları da yetkili olmayan elemanlar çalıştırdıkları gibi daha bir çok eksiklikleri de olabiliyor.
Buralardan hizmet alırken hiç bir inceleme yapmıyoruz. İşlemi yapacak olanın öğrenim durumunu sormuyoruz.
İşlemde bir terslik veya istemediğimiz bir durum ortaya çıkınca da hemen devlet nerede diye sormaya başlarız.
Hatta daha ilginç bir durum zarara uğradığımız halde resmî merciler nezdinde hakkımızı arama zahmetine girmez ama yetkililerin bizi işin içine sokmadan gerekli cezayı vermelerini isteriz.
Benzer bir durum özel eğitim kurumlarının bazılarında yaşanıyor. Çocuğumuzu bu kurumlara kayıt ederken hiç bir araştırma hatta binayı bile gezme zahmetine katlanmayız.
Ama aynı şekilde sonuç istediğimiz gibi olmayınca da hemen işin kolayına kaçar ve devleti suçlarız.
Bu gibi konularda daha bir çok örnekler verilebilir. Sorunlarla karşılaşmamak için önce önce araştırmaları yapmamız gerekiyor. Buna rağmen mağdur olduğumuzda da hakkımızı arama alışkanlığını kazanmalıyız.