Nöbetçi Eczaneler
On bir ayın sultanı Ramazan ayını bir kez daha yaşamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ancak bu mutluluğun gerçek mahiyetini kazanması ve doruğa çıkması içinde dikkat etmemiz gereken bazı hususlar vardır. İbadetlerimizi arttırma ve daha özenli bir şekilde eda etmenin yanı sıra çevremizdeki dar gelirli vatandaşların gücümüz yettiğince yardımcı olalım, çektikleri ekonomik sıkıntıları biraz olsun hafifletelim.
Toplumun en üst tabakasındaki çok küçük bir kesim hariç herkesin bir ölçüde maddi sıkıntılar çektiği bu dönemde çevremize yardımcı olabilmek için tasarrufa gitmemiz gerekiyor. Bunun içinde her Ramazan da düzenlenen mükellef iftar sofralarından vazgeçmemiz öncelikli konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Son birkaç Ramazandan beri değindiğim bu konu bu yıl daha çok öncelik kazanıyor. Şöyle basit bir hesap yaparsak. Bu yıl orta halli bir mekanda çorbası, ana yemeği, salatası, tatlısı ve içeceği ile en 350 TL tutar. Bu rakam mekan ve menüye göre 500 TL’ye kadar ulaşabiliyor. 500 TL’yi bir yana bırakalım. Minimum rakam olarak kabul ettiğimiz 350 TL, 5-6 kişilik bir ailenin 2-3 akşam iftarlarına yeter ve artar. Gelin bu konuda Peygamberimizin “ Tok yatarken komşusu aç yatan bizden değildir.” Hadisi Şerifin manasına uygun bir şekilde hareket edelim. Bizler çeşitli yemeklerle dolu mükellef İftar sofralarında tıka basa karnımızı doyurur ve bu yemekleri bitirmeyerek önemli bir bölümünün çöpe atılmasına neden olurken, iftarını açmak için yemek bulunmakta zorlanan çevremizde ki insanları düşünelim. Gelin iftar sofralarından vazgeçelim ve bunlara harcayacağımız paraları yoksul vatandaşlarımıza verelim.
