2023-2024 eğitim ve öğretim yılı başlıyor. Öncelikle bu eğitim ve öğretim yılının başta öğrenci ve öğretmenlerimiz olmak üzere tüm ülkemize hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Siirt il genelinde yüz bin civarında öğrenci ve 6 bin civarında da öğretmen zorlu bir bilgi maratonu için start alacaklar. Bu münasebetle, biraz geçmişe doğru bir yolculuk yapmak istiyorum. Öğrencilik yıllarıma ve hatta bu kutsal mesleğe başladığım 1976 lı yıllara doğru uzanalım ve bu alanda nereden nereye geldiğimizi bir iki basit örnekle anlatarak, nereden ve nereye uzlaştığımızı gözler önüne sererek geleceğe yönelik ümitlerimizi pekiştirelim. Her şeyden önce köyler için neredeyse genel bir uygulama olan birleştirilmiş sınıf uygulaması yani 5 sınıfın ya da 1,2 ve 3. sınıflar ile 4 ve 5 . sınıfların bir arada eğitim görmesi bir istisnai durum haline geldi. İl ve ilçe merkezlerimizin ötesinde artık köylerimizin önemli bir bölümününde bile öğrencilerimiz kaloriferli sınıflarda öğrenim görüyor. Boyası eskimiş, rengi kaybolmuş kara tahtalardan, bütün dünya ile bağlantı kurulabilen tam donanımlı bilgisayar destekli akıllı tahtalara geçildi. Siyah beyaz yetersiz ve velilerin maddi gücü ya da bakış açısı nedeniyle temininde zorluk çekilen kitaplardan pırıl pırıl kaliteli baskı ve içerikleri dolu ücretsiz verilen kitaplara geçildi. Bu örnekleri daha da çoğaltmak elbette mümkün. Ancak son yıllarda ülke olarak eğitim alanında ki en büyük ailelerdeki bilinçlenmedir. Devlet zoruyla, ceza yememek için çocuklarını okula gönderen velilerin yerini çocuğunun eğitiminde en ufak bir detayla bile ilgilenen, koşturan, çaba gösteren ve hatta öğretmenleri zorlayan veliler aldı. Bu ve benzeri gelişmeler güzel ve geleceğimiz adına umut verici. Ancak, bunlar hiç bir zaman bizi bir rehavete sürüklemesin. Gelişimin baş döndürücü bir hızla gerçekleştiği bu süreçte daima daha iyi duruma gelebilmek için çaba harcamak zorundayız. Aksi halde yeni yeni dahil olabildiğimiz bu gelişmişlik yarışında çok gerilerde kalırız.