Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gazeteci-Yazar Ayhan Mergen Yazdı: “Kim Haklı? Bu Memlekete Bu mu Reva?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu memlekete en büyük iyiliği durumunda olan tıp fakültesi konusunda bir kesimde olağanüstü bir rahatlık diğer bir kesimde ise tedirginlik yaşanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu memlekete en büyük iyiliği durumunda

Aynı zamanda uzun yıllardan beri dekanlık görevini vekâletin yürüten rektör Prof Dr. Nihat Şındak hocamız ve rektör yardımcıları tıp fakültesinin durumu konusunda çok ama çok rahatlar.
Onlarla konuştuğunuzda zannederseniz ki, tıp fakültemizi ülkemizde eğitim kalitesi açısından önde gelen fakültelerinden Haccetepe Tıp Fakültesinin seviyesine getirmiş durumda.
Öte yandan tıp fakültesinin ekonomik ve sosyal açıdan bir şehire yapacağı katkıyı bilen bir kesimde gerçekten memleket adına tedirginlik içerisindeler.
Bu kesimdekiler tıp fakültesinin yeteri kadar gelişmemiş olmasının acısını memleketleri adına yüreklerinde hissediyorlar. Ki bende bu kesimdeyim.
Peki kim haklı? Gelin objektif bir analiz yapalım.
Tıpta ana bilim dalı ve yan bilim dalları olarak sanırım 50 civarında dal bulunuyor. Her daldan üç öğretim üyesi zorunluluğu var. Bu durumda ben tıp eğitimi yapıyorum diyebilmek için en az 150 civarında öğretim üyesi gerekiyor.
Peki bizim tıp fakültesinde kaç öğretim üyesi var? En son yaklaşık iki ay önceki veriler var elimde. Buna göre 18 öğretim üyesi görev yapıyor. Bunlardan 6 tanesi temel bilim dallarında uzman.
Geriye 12 civarında öğretim üyesi kalıyor. Bunların uzmanlık alanları da bir kaç bilim dalında. Peki öğretim üyesi hatta Eğitim Araştırma Hastanesinde uzman doktorun bulunmadığı branşlarda o doktor adayları nasıl yetişecek ve ileride nasıl şifa dağıtacaklar.
Üstelik öğretim üyesi sayısı artacağına azalıyor. Öğretim üyesi sayısı bir dönem 25 e ulaşmıştı.
Herhalde bazı halk hekimlerinde olduğu gibi bu doktorlar deneyimli bir doktordan el almayacaklar.
Öğretim üyesi bir yana fakülte dekanlığının bir kaç yıldan beri vekâletle ve üstelik tıp alanında uzman olmayan bir akademisyen tarafından yürütülüyor olması bile her şeyi ve özellikle de bu yönetimin fakülteye bakış açısını ortaya koyuyor.
Peki sizce kim haklı?
Bu arada, Üniversite yönetiminin Siirt kamuoyunun tıp fakültesinin bu günkü durumu ve geleceği konusunda ki kaygılarını giderecek somut verilere dayalı bir açıklama yapması gerekiyor.

Seni Gidi Kopyacı :)))