Şanlıurfa’da ki Göbeklitepeye eş değerde bir geçmişe sahip olan Siirt’te henüz tam anlamıyla arkeolojik araştırma ve kazıların yapıldığını söylemek mümkün değildir.
İlk araştırma 1907 yılına dayanıyor. Bu tarihte C.F. Lehmann-Haupt, Botan Vadisi’nde Ksenephon’un Anabasis/Onbinlerin Dönüşü’nde kullandığı yol güzergahı tespit etmek için araştırmalar yapmıştır.
O tarihten 1963 yılına kadar bilimsel bir çalışma yapılmadı.
Bu yılda R.Braidwood ve H.Çambel tarafından, Diyarbakır, Urfa ve Siirt çevresinde yüzey araştırmaları yapıldığını görüyoruz.
1988-1989 yıllarında G.Algaze tarafından Dicle ve Fırat Yüzey Araştırmaları Projesi kapsamında bölgede yüzey araştırmaları yapıldı.Bu çalışma Siirti de kapsıyor.
2000 yılında A.Schachner-J.Velibeyoğlu tarafından Botan Vadisi ve Çattepe Höyük’te yüzey araştırmaları gerçekleştirildi. 2002-2007 yılları arasında Ege Üniversitesinden Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur başkanlığında bir ekip Siirt-Çiçekyurdu Türbe Höyük Kazısı yapıldı.
Bu kazıda höyüğün içinde atık su kanalı tespit edildi. Bol miktarda çanak çömlek, cam bilezik, mızrak ve bölgenin bilinen tarihini değiştirecek nitelikte çivi yazısıyla yazılmış yarım kil tablet bulundu. Bu kil tablet bilinenin aksine bölgede göçebe hayattan o tarihten itibaren vazgeçildiğini göstermektedir.
Yine aynı ekip höyüğün hemen üst tarafından yer alan MÖ 2000 yıla endekslenen Motit Kalesi Kazısını gerçekleştirdi. Motit Kalesi Anibasisin On Binlerin Dönüşü adlı eserinde anlatılan kalelerden birisidir. Bu kaleden Botanı geçmeye çalışan ordunun üzerine taşlar atıldığı ve önemli oranda zayiat verdirildiği belirtilmektedir.
2007-2019 Siirt Başur Höyük Kazısının yine Sağlamtimur ve ekibi tarafından gerçekleştirildiğini görüyoruz.
Siirt il merkezine 19 km uzaklıkta ki bu höyük Doğu Anadolu’yu Mezopotamya’ya bağlayan bir yol güzergahı üzerinde yer alan 250 metre kare ebatlarında büyük bir höyüktü.
Özellikle Başur Höyükte bulunan Erken Tunç Çağı’na (MÖ 3100-2900) yıllarına tarihlenen mezarlar ve bunların içinde ortaya çıkartılan buluntular dünya çapında önemli, mezarların içinde çok sayıda kap kacak metal objeler, binlerce taş boncuk ele geçti. Domuzlar ve Köpekler olarak adlandırılan oyuntaşları dünyanın en erken oyuntaşları olarak dünya çapında bilinmektedir.
2009-2014 Siirt Çattepe Höyük Kazısı yapıldı. Bu kazıda Anadolu da nehir üzerinde ki tek limanı ve Doğu Romanın son kalesi ortaya çıkarıldı. Bu limanda nehir yoluyla Mezopotamya ve Anadolu’dan gelen mallar burada takas ediliyordu.
2010-2013 yılları arasında Siirt il merkezine bağlı Ormanardı Köyü yakınlarında bulunan Güsir Höyükte İstanbul Üniversitesinden Prof. Dr. Necmi Karul başkanlığında bir ekip kazı çalışması yaptı.
Henüz tüm katmanları kazılmamış olan bu höyükte ortaya çıkarılan 95 civarında ki buluntu üzerinde yapılan incelemeler de burasının MÖ 10 bin yıla dayandığı belirlenmiştir. Bu tarihi ile burası daha tamamen kazılmamış olmasına rağmen Şanlıurfa da Göbeklitepeyle eş zamanlı olduğu ortaya çıkmıştır.
Özetle Siirt coğrafi açıdan doğu Anadolu’yu, Mezopotamya’ya ve Orta Anadoluya bağlayan yol güzergahı üzerinde önemli bir merkezdir.
Bu vesileyle gençliğinin 20 yılının bütün yaz mevsimini Siirt’e adayan ve tarihimizi aydınlatan Ege Üniversitesinden Haluk Sağlamtimura teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.