Bir yönetici de aranılan şartlar denilince akla hemen liyakat sahibi yani o işin uzmanı olması gerekiyor.
Bununla birlikte bir misyona ve o misyonu yansıtabilecek bir vizyona yani geniş bir ufka sahip olması bir şart olarak karşımıza çıkmaktadır.
Burada özellikle o misyon konusuna değinmek istiyorum. Bir insanın üstlendiği işi
canı gönülden yerine getirmesi yani yapmış olmak için değil de gerçekten yapması.
Bunun için de motivasyon gerekiyor. Peki bir insanı motive eden unsurlar nelerdir?
En önemli unsur vicdandır. Ancak günümüzde vicdanlı insan sayısı azaldığı için diğer unsurların devreye girmesi gerekiyor.
Topluma karşı bir sorumluluk hissetme, daha doğru bir ifadeyle ayıplanma ve eleştirilme kaygısı en başta geliyor. Bu husus özellikle yerli yöneticiler için önemli bir motivasyon kaynağıdır.
Bulunduğu görevden bir üst göreve atanma isteği ya da makamını kaybetme endişesi en büyük motivasyon unsurudur.
İsim ve kurum vererek olayı kişiselleştirmek istemem ama Siirt’te ki bazı yöneticilere baktığımızda bu durumları göremiyoruz.
Adamda vicdanın zerresi kalmamış. Artık vicdan denilen o ulvi duyguyu kaybedeli çok yıllar olmuş.
Sosyal baskı deseniz, değil toplumu öz babasını takmaz hale gelmiş.
Geriye makamını koruma endişesi veya bir üst makama geçme arzusu kalıyor.
O makama gelirken hakkıyla gelmediği ve sırtını bir yere dayadığı için arkası kuvvetlidir. O nedenle bu konuda da pek endişesi olmaz.
Bir üst makama geçme konusuna gelince, orada da yapacak fazla bir şey yok. Çünkü bu yapıdaki yöneticilerin çoğu ununu elemiş eleğini asmış örneğin de olduğu gibi artık görevde daha öte bir makam beklentisi kalmamış, ulaşabileceği son noktaya gelmişlerdir.
Özetle Siirtin motivasyonu olan genç idealist, misyon ve vizyon sahibi yöneticilere ihtiyacı var.