Bazı kurumlar, yaptıkları işin öneminin çok ötesinde toplumda bir tanınırlığa sahip olurlar. Toplumun çok büyük bir kesimi bu kurumların çalışmaları hakkında bilgiye sahiptir. Tam tersi bir durum arz eden kurumlarda var. Bu kurumlar hayati öneme sahip çalışmalar yaparken ve çoğu zaman da hayat kurtarırken toplumda pek fazla tanınmazlar. Bu kurumların personelleri hayatlarını tehlikeye atarak görevlerini canla başla yerine getirmeye çalışırken toplumun önemli bir kesimi bundan haberdar değildir. Hatta bu kurumların hizmetlerinden yararlanan kişiler bile bunun farkında değiller. Bu kurumlardan biri de Sağlık Müdürlüğüne bağlı Ulusal Medikal Kurtarma birimidir. Bu birime bağlı personel yılın 365 günü kışın ayazında, yazın yakıcı sıcağında gece gündüz fark etmeksizin canlarını tehlikeye atarak trafik, uçak ve tren kazalarından, patlama toplumsal olaylar, sel ve toprak kaymalarına kadar zor durumda olan her insanın yardımına koşuyorlar. Bulundukları zor durumdan kurtararak tedavileri için en yakın sağlık kurumuna yönlendirmek suretiyle hayatlarını kurtarıyorlar. Peki toplumda bu birimi kaç kişi biliyor? Personellerinin bu fedakarca çalışmalarından kaç kişi haberdar? Sanırım çok az.
Hatta bu birimlerin hayatlarını kurtardığı kişiler bile o andaki zor durumlarından ya da yaralı olmalarından dolayı haberdar olamıyorlar.
Kısacası Allah zor durumda bırakmasın ama kalındığı takdirde de imdada yetişecek UMKE ekiplerinin Hızırları var. Bu bile insanı rahatlatıyor.