Siirt’te inanç turizmi deyince akla hemen Tillo ve Veysel Karani geliyor.
Yöresel ürünler denilince, fıstık, bal ve narı hatırlarız.
Yemeklerden söz edildiğinde aklımıza hemen perde pilav, Büryan, kitel ve birazda varak keek’i hatırlarız.
Bu bir yere kadar doğru. Çünkü bu örnekler kendi kategorilerinde en önemlileridir. Ama onlar kadar kayda değer başka zenginliklerimiz de var.
Örneğin yemeklerimizi ele aldığımızda gerçekten günümüzde bilinen yemeklerin çok ötesinde zengin bir mutfakla karşılaşıyoruz.
Çorbasından salatasına, ana yemeğinden tatlısına kadar 100 üstünde yemek çeşidimiz var. Kimi tamamen bize ait, kimileri de diğer yörelerde yapılan yemeklerden bazı farklılıklar gösterir.
Bunların çoğu unutuldu veya unutulmaktadır. Günümüzde tandırda pişirilen erisoketi hatırlayan var mı?
Ya da selcemli veya yeşil soğanlı bulguru bilen kalmadı. Tıpkı peynirden yapılan bir tatlı olan selmeyi bilen kalmadığı gibi.
Çok ince bulgur olan sintten yapılan çorbanın tadına doyulmazdı.
İnce bir hamur tatlısı olan Imçerket tatlısı ile bir çeşit bazlama olan haşvet yapan da kalmadı.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Günümüz de artık çok az kişinin hatırladığı yemekleri kısa bir süre sonra hatırlayan kalmayacaktır.
Bekleyecek, ihmal edecek durumumuz kalmadı.Tez davranmalı ve kurulacak bir komisyon aracılığıyla önce bu yemeklerin yapılış şekilleri tespit edilmeli ve ardından görüntü ve fotoğrafları çekilerek, meraklılarına ve gelecek nesillere aktarılması sağlanmalıdır.
Burada Siirt Üniversitesi Gastronomi bölümü ile meslek liselerinin yemek bölümleri ve Kültür ve Turizm Müdürlüğüne düşüyor.