Sanırım insanoğluna en rahat gelen şey her olumsuz ve eksik işte suçu başkalarına atarak aradan sıyrılmaktır.
Hani denir kabahat samur kürk olmuş kimse giymemiş. Bizde kesinlikle kabahatler yanlışları sahiplenmeyiz.Bütün sorun ve eksikler hep başkasının tutum ve davranışlarından kaynaklanıyor.
Hiç bir zaman şapkamızı önümüze koyup bir muhasebe yapmayız. Evet bu iş yanlış veya eksik. Doğru.Ama bu durumun oluşmasında bizim hiç bir günahımız hatamız ya da eksik bıraktığımız bir şey yok mu?
Ya da soruyu biraz daha değişik bir şekilde soralım. O eksiğin o yanlışın giderilmesinde bizim yapabileceğimiz bir şeyler yok mu ve biz bunları yerine getirmiş miyiz?
Biz bu ve benzeri soruları hiç kendi kendimize sormayız.
İsterseniz gelin her geçen gün biraz daha keşmekeş halini alan trafik sorununu ele alalım. Bu gün Siirt’te trafik en önemli sorunlardan biri. Siirt gibi küçük ölçekli bir ilde trafik akışı, tıpkı büyük şehirlerde olduğu gibi zaman zaman durma noktasına geliyorsa, tam anlamıyla sözün bittiği yerdeyiz demektir.
Peki bunun nedeni ne? Başlıca nedeni cadde ve sokakların dar olması ve apartmanların altında otopark yapılmaması. Peki buna kimler neden oluyor?
Yetkililer mi yoksa o yetkilileri inşaatımızda ki eksiklikleri görmezden görmeleri için önlerinde bin takla atan bizler mi?
Yanlış anlaşılmasın elbette mevzuat dışı uygulamalara izin veren veya göz yuman yetkililer suçludur.Ancak onları buna zorlayan bizlerde en az onlar kadar suçluyuz.
Yani özetle tencere dibin kara seninki benden kara…