Siirt’in geride kaldığını söylemek için artık istatistiklere, raporlara gerek yok. Gerçeği Şırnak Milletvekili Aslan Tatar yüzümüze söyledi: “Şu anda bakıyorum, Siirt Hakkari’nin de gerisinde” Bu cümle aslında bir tokat gibi hepimize indi.
Bundan siyasetçilerimiz, bürokratlarımız, meslek ve sivil toplum kuruluşlarımız, basınımız ve sokaktaki vatandaşlarımız kısacası hepimiz bundan çıkarılması gereken dersi almak zorunda.
Daha önce Siirt’in ilçesi olan Şırnak, Batman il oldu ve Siirt’i solladı. Hakkari sınırda olmasına rağmen adımlar atmış. Peki ya Siirt neden halen yerinde sayıyor?. Neden? Çünkü yıllardır bu ilin dinamikleri, önderleri ve hatta sözüm ona sahiplenenleri görevlerini yerine getirmediler.
Kimi hep kendine çalıştığından, kimi de çok beceriksiz olduğundan görevini yerine getirmedi.
Siirte Devletin desteği var mı? Var. Hemde çok cazip. Ama bu desteği sahiplenip harekete geçirecek, onu şehrin kalkınmasında kullanacak irade var mı? İşte o yok!
Şehirde yer altı kaynaklarından insan gücüne kadar müthiş potansiyeli var mı? Elbette var. Ama bu potansiyeli canlandıracak vizyoner bir yönetim anlayışı var mı? İşte en büyük eksiklik burada.
Bugün Şırnaklı bir vekilin çıkıp bize ders niteliğinde ki gerçekleri söylemesi , aslında Siirt’in içine düştüğü acı tabloyu özetliyor.O yüzden bir kez daha seslenelim;
Suçlu kimse ayağa kalksın.
Kalkmayanlar bilsin ki, bu şehrin geri kalmasının en büyük sorumluları tarihe kara birer figür olarak geçecekler.
Siirt’i geride bırakan sadece coğrafya değil, vizyonsuzluk, ilgisizlik ve koltuk sevdasıdır.
Artık bu şehir, lafla değil icraatla ayağa kalkmak zorundadır. Yoksa daha çok dışarıdan gelenlerin bize ders vermesine katlanırız. Bu konuyu diğer yazılarımda ele almaya devam edeceğim. Kalın sağlılacakla…