Hepimizin bildiği gibi Siirt’in ekonomisi kamuya dayanıyor. Kamuda çalışan memur işçilerin maaşları ile kamu kurum ve kuruluşlarının yaptıkları mal ve hizmet alımlarını bir kenara bırakırsak Siirt’te neredeyse ekonomi diye bir şey kalmaz. Siirt ekonomisi büyükçe bir köyün ekonomisinden farkı kalmaz. Maaşlarla ilgili olarak söylenecek bir şey yok. Her şey standart. Orada bir sorundan söz etmek mümkün değildir. Ancak mal hizmet alımlarında durum çok farklı. Bu alanda söylenecek ve yazılacak çok şey var. Bunların nasıl yapılacakları yasa ve yönetmelikler de en ince ayrıntısına kadar belirlenmiş. Fakat ne yazık ki ilimizde bunlara tam anlamıyla uyulduğunu söylemek mümkün değildir. Yasa ve yönetmeliklerin kamudaki işleyiş ve hizmetlerin aksamaması adına ancak özel durumlarda kullanılabilecek istisnai durumlarda kullanılmak üzere verilen yetkileri de normal zamanlarda da kullanıyorlar. İhtiyaç duydukları mal ve hizmetlerin açık ve şeffaf bir satın alma yöntemi olan ihale yöntemi yerine alacakları mal ve hizmetleri üçe dörde bölerek, çok daha kapalı bir yöntem olan doğrudan satın alma yoluna gidiyorlar. Yani sık aralıklarla alım gerçekleştirerek yaptıkları işlemi yasal açıdan kılıfına uyduruyorlar. Bu yöntemi sakıncaları meydanda, her şeyden önce gerekli rekabet ortamı oluşturulamıyor. Dolayısıyla bir kamu zararı oluşuyor. Özellikle esnaf sanatkar ve tüccarları derinden etkileyen bir başka konuda il dışından satın alma yoluna gidilmesi. Yapılan tüm uyarılara rağmen bazı kamu kurumları çeşitli bahanelerle il dışından mal ve hizmet alma yoluna gidiyorlar. Özetle memleketin zararına ve ekonomimizin zayıflamasına olsa da huylu huyundan vazgeçmiyor. Umarım gün olur bu huydan vazgeçildiğini görürüz.