Prof. Dr. Geylani, yaklaşık iki yıl önce tanıdığım ve her geçen gün yeni bir meziyetini öğrendiğim bir insan. Onu anlatmaya kelimelerin kendileri ya da benim o kelimeleri kullanmaktaki yeteneğim yetersiz kalıyor.
Ancak tümünü olmasa da birkaç yönünü dilim yettiğince anlatmaya çalışayım. Her şeyden önce zülcenayhen diye tanımlayabileceğimiz bir bilim insanı. Ülkemizdeki medrese eğitiminin ardından Mısır Kahire’de üniversite mezunu olmuş. Tasavvuftan tefsire kadar bir dini bilim dalına tam anlamıyla hakim.
Fedakar bir insan. Ömrünü dedesi Şeyh Abdülkadir Geylaninin el yazması eserlerini ortaya çıkarmaya ve basımlarını yaparak, insanların yararlanmasına sunmaya adayacak kadar fedakar. Halen biraz ilerlemiş yaşına rağmen durup dinlenmeden Evliya Çelebi misali ülkeler arasında mekik dokumaya devam ediyor.
İyi ve sabırlı bir bilim insanı. Yaklaşık 50 yılda elli ülke ve 400’ün üzerinde kenti ziyaret ederek, buralardaki özel ve resmi kütüphanelerde araştırmalar yapmış. Bunun içinde dile kolay, gerçekleştirilmesi zor bir rakam tam 4 milyon 700 bin kilometre yol kat etmiş.
Ve en az bu meziyetler kadar önemli bir başka meziyeti daha samimiyeti, mütevaziliği ve alçakgönüllülüğüdür. Bunca araştırmaya ve ABD ve Endonezya’daki üniversitelerde tasavvuf ve tefsir alanlarında öğretim üyesi olarak görev yapıyor olmasına rağmen kibirden uzak ve alçakgönüllü bir kişilik.
Özetle onu anlayabilmek için tanımak gerek. Bugüne kadar olduğu gibi verimli ve uzun bir hayat dilerim.