Gazeteci Yazar Ayhan Mergen Yazdı: Geçen gün ruhsal sindirime ilişkin olarak yazdığım yazının ardından gözleme daha fazla önem vermeye başladım. Yaptığım gözlemler ilk gözlemlerimi doğrular nitelikte olduğunu gördüm. Kimi bulunduğu makamın mevkinin veya sahip olduğu paranın altında ezilirken, kimi de şımarır ve adeta burnu kaf dağında dolaşmaya başlar. Adeta tam bir ne oldum delisi. Bu gerçeğe üzülürken yanılmadığıma da sevindim. Ben gözlemlediğim bazı insanları anlatayım. Siz de gözlerinizi kapatın ve çevrenizdeki insanları hayal edin. Söylediklerimle bire bir ne kadar örtüştüğünü görürsünüz. Adamın adı zurnanın son deliği olarak önümüzdeki Haziran ayında yapılacak olan seçimlerde milletvekili aday adayı şeklinde dillendiriliyor. Daha doğrusu kerameti kendinden şeyhler gibi etkili ve etkisiz bir çok kişinin adını sıralayarak bunların ısrarıyla x partisinde birinci sıradan aday gösterileceğini iddia ediyor. İddia etmekle kalsa iyi. Kendisini iyice kaptırmış. Yürüyüşü değişmiş, insanlara daha bir tepeden bakmaya başlamış. Adeta hayal dünyasında yaşıyor. Bir başkası onun bunun referans ve iteklemeleri ile hasbelkader bir makam bulabilmiş. Neredeyse atamasına ilişkin kararın tabiri caizse mürekkebi kurumadan bir havaya girmiş bir sormayın gitsin. İzinsiz randevusuz yanına girmek mümkün olmadığı gibi mevkidaşları ve sivil toplum kuruluşları başkanlarına mesajlarını “ asistanı” aracılığıyla iletmeye başlamış. Kendisi iletse işgal ettiği makamın ulviyetine halel gelecek sanki. Adam hasbelkader adı sanı duyulmamış bir siyasi parti de veya dernekte yönetici kadrosunda yer almış. O kadar şişmiş ki yengeç gibi yan yan yürümeye başlamış. O da asistanı aracılığıyla insanlarla iletişim kuruyor. Üstelik asistanı aradığı kişilere kendisini tanıtırken “falan sayın x beyin asistanıyım “ diye söze giriyor. Çevrenizde de mutlaka böylesi insanlar çoktur. Onları bir düşünün ve gelin hep birlikte seslenelim. Hele bi dur aslanım. Önce kendine gel. Bu afra bu tafra ne?
????????????????????????????
????????????????????????????