Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Işığın Peşindeki İnsan

Hayatımız hep bir şeyler

Hayatımız hep bir şeyler aramakla geçiyor. Arabalar, motorlar, bisikletler sık sık duruyor. Herkes aracından inip ellerinde fotoğraf makinası veya cep telefonu, bir kaç kere çektikten sonra tekrar araçlarına binip, yola devam ediyor. Bazıları “oldu, tamamdır” diyor, bazıları da “olmadı” diyor. Olan veya olmayan ne diye soruyorum kendi kendime. Bazı fotoğraf kareleri karanlık, bazı fotoğraf kareleri de daha aydınlık. Biraz düşündükten sonra cevabı buluyorum.
Işık !

İnsanların aradığı şey ışık. Işık olmadan fotoğraf olmaz. Işık olmadan objektife yansımıyor çekilen fotoğraflar. Işık nereye düşüyorsa onu aydınlatıyor ve bize gerçek görüntüyü sunuyor. Işıksız kalan şey bize gerçeği yansıtmaz. Hakikat karanlıkta kalır. O yüzden ışık lazım, ışık olmazsa olmaz.
Güneş ışıkları olmadan doğadaki güzellikleri kavrayamayız. Güneş ışıklarının vurmadığı bir ağaçta yeni filizlenen tomurcukları, ağacın üstünde rızkı peşinde koşan böcekleri de göremeyiz. Gölgede kalmış bir ağacın görüntüsü gerçek değildir. Gerçek görüntüyü arıyorsak güneş ışınlarını beklemeliyiz. O zaman gerçek görüntüye ulaşmış oluruz.

Geçen hafta Siirt’in en yüksek tepelerinden biri olan Kalender Dağı, Matran bölgesine çıktım. Manzaraya bayılmamak elde değil. Muazzam. Tam fotoğraf çekme saati. İkindiden sonra akşama doğru, güneş ışıkları etkilemiyor. Bir yandan tarihi Matran bölgesi diğer yandan Botan Vadisi ve Uluçay tam karşıda Siirt’in genel görüntüsü. Işık nerdeyse oraya çevirdim objektifimi. Botan Vadisi’nin dik yamacına, derin uçuruma aldırış etmeden ışığı aradım. En net, en güzel fotoğraf karesini yakalayabilmek için.
Fotoğraf sanatçıları her zaman, her koşulda ışığın peşinden koştular. O yüzden ışığa aşıktır onlar. Ağaçları, karlı dağları, yolları, evleri, insan yüzlerini aydınlatan ışığı ve onların hakikatini gösteren ışığı buldular. İşte o an çektikleri fotoğraflarda hakikati gösterdiler. Gölgede kalan hayatlar kesinlikle gerçek hayat değildir.
Zorluklara karşı ışığı aramaya devam edelim. Hakikatın ışığı üzerimize düştüğünde o zaman her yerin aydınlandığını ve gerçeğin günyüzüne çıktığını görmüş oluruz. Işığın peşindeki insanlar mutludurlar.
O yüzden ışığınız bol olsun!

Seni Gidi Kopyacı :)))