Resim yapmak için zamanı nerede bulacağınızı hiç merak ettiniz mi?

Boş zamanınızda resim yapmaya çalışıyorsanız, bu imkansız görünebilir.

Zaten boş bir alan bulmak ve boyalarınızı çıkarmak için uğraşıyorsunuz ve bazen bunu bile beceremiyorsunuz.

Renk karıştırma üzerinde çalışmak, yeni bir boya rengi denemek ve kesinlikle biraz daha eskiz defteri çalışması yapmak istiyorsunuz, ancak aynı zamanda bir işiniz, aileniz, arkadaşlarınız – çok daha önemli sorumluluklarınız var.

Ve merak ediyorsunuz: Elinizden gelenin en iyisini yaparak devam etmeli misiniz?

Yoksa çok fazla zaman gerektirmeyen ve daha iyi sonuçlar elde eden kullanabileceğiniz bir strateji var mı?

Bu sorunun cevabını bulmaya çalışıyordum:

Yaratıcılığınızı zaten yoğun bir hayata nasıl sığdırabilirsiniz?

Farklı, daha etkili bir yaklaşım bulmak için sanatçılar ve öğrencilerle çalışıyorum ve sanırım bir tane buldum.

Görünüşe göre, cevap daha fazlasını yapmıyor. Daha az yapıyor.

Birinci Adım: Haftada sadece bir renkle boyayın

Her oturuşta bir tablo bitirmen gerektiğini kim söyledi?
Anladığım kadarıyla kimse yok. Tam da sanatçıları çalışırken gördüğünüzde, genellikle resim kolaylıkla geliyormuş gibi görünürler, hatalarını mükemmel bir şekilde oluşturulmuş bir buluta dönüştüren bir ‘mutlu kaza’ meydana gelir.

Kazalarınız hiç de mutlu değil, yakın aile üyelerinizin birinin sorabileceği en kötü soruyu sormasına neden oluyor.

Bu ne?

Çoğumuz başarılı resimlerin bir ilham anında, bir yaratıcı deha telaşında, boya uçuşlarında, fırçaların sallanmasında yaratıldığını varsayıyoruz.

Ama değiller, çoğu profesyonel sanatçı çok daha fazla düşünülür.

Zaman sıkıntısı çekiyorsanız, yavaş başlamanın yanlış bir tarafı yok, bilinçaltınız minnettar bile olabilir. Çoğu insanın kafasında o kadar çok şey var ki, hafta sonu tamamlanmış bir tablo yapmaya vakitleri olmuyor ve bu da sizi hüsrana uğratıyor.

Kısa keserek ve bitmiş resminize doğru küçük bir adım atmak için kendinize izin vererek, resim yapmaya devam etmenizi kolaylaştıracaksınız.

Peki, hangi renkleri kullanmalıyım?

Spesifik bir sihirli renk yok, ama işte bir öneri: Ultramarin mavi ve beyazla başlayın.

Bu kadar.

Tek bir renkle iyi bir görüntü oluşturmak, 10 renkle 100 tamamlanmamış resimden çok daha iyidir. Genellikle yaratıcı insanlar mükemmel başlangıçlardır, ancak mükemmel bitiriciler değillerdir. Bahse girerim, eğer vaktin olsaydı, yapmayı seveceğin, tablolar için 100’lerce harika fikriniz vardır.

Tek bir renkle başlayın ve ilerleyin.

Anahtar kelime “iyi”. İyi oluşturulmuş, iyi düşünülmüş bir resim, yüzlerce aceleci resimden daha ödüllendiricidir.

Bazı sanatçılar diğerlerinden daha hızlıdır, ancak genel olarak, resimlerinizden birine üç saatten az zaman harcıyorsanız, muhtemelen çok hızlı gidiyorsunuzdur. Miktarı azaltın ve kaliteye odaklanın.

Kendi başına, bu genellikle tamamlama sürenizi iki veya üç katına çıkaracak ve bu da bir ressam olarak hem güveninizi hem de becerinizi artıracaktır.

Ama aynı zamanda başka bir şey daha yapar: bakmak için zaman kazandırır.

İkinci Adım: Kopyalamak için ayda bir resim bulun.

Muhtemelen görmüş olduğunuz gibi, daha iyi bir ressam olmak için yüzlerce teknik var. İdeal bir dünyada, Rönesans atmosferini içine çekerken klasik resim tekniklerini öğrenerek İtalya’da yaşardınız. Dünyanın geçtiğini izlemek için ara sıra gelato için durmak.

Tek bir sorun var: ideal bir dünyada yaşamıyorsunuz. Ben de öyle.

Bir asistan ordusuyla tam zamanlı resim yapıyor olsanız bile (Damien Hirst’ün eserlerini boyamasına yardımcı olacak 100’den fazla asistanı var), her şeyi yapamazdınız.

O yüzden denemeyin.

Bunun yerine, tek bir stratejiye odaklanın ve bunda gerçekten iyi olun.

Tavsiyem: Ana kopyayla başlayın.

Ustalardan kopyalamak neden en iyi stratejinizdir?

İşte nedeni: Öğrenmeniz gereken hemen hemen her boyama tekniği daha önce yapıldı.

Ve genellikle bunlar en sevdiğiniz tablolardır.

Bir resim çalışması yapmak için en iyisinden öğrenmeniz gerekir. Bu yüzden bir resim seçin ve ondan bir bölüm seçin. Resmin tamamını boyamak zorunda değilsin. Başlangıç ​​için sadece küçük bir bölüm. Ve kopyalamaya çalışın.

Harika olmayacak, ama şaşırmış olabilirsiniz. Bir tabloyu çok iyi bildiğinizi düşünseniz bile, onu çizmeniz gerekene kadar asla gerçekten göremezsiniz. Onu boyamak zorunda kalana kadar konuyu asla tam olarak bilemezsiniz, meşgul olmanız ve konsantre olmanız gerekir.

Aşağıdaki resim bir kopyaydı, New York’ta fantastik bir ressam olan Jacob Collins’ten ödünç aldım . Bir detay çizdim, başın yağlı boya portresi.