Hep demişimdir.Tabela partileri ve dernekleri gibi olmayalım,diye. Bir yerde adımız geçiyorsa; aktif olalım, birşeyler yapma çabası içinde olalım, çeşitli vesilelerle varlığımızı hissettirelim. Siirtliler akılbenttirler, lider kişiliklidirler. Geçmişten gelen tecrübeleri ve birikimleri çoktur. Kıvrak bir zekaya ve iyi bir muhakemeye sahiptirler. Manevi ve ruhsal yönden yeterince beslenebilmişlerdir. Herşeyden önce; salt kendilerine ait kapsamlı öznel bir kültürleri vardır. Bu öznellik ve farklılıklarıyla diğer toplulukların dikkatini çekerek,bir etki alanı oluşturmaya başlarlar. Biraraya gelmeyi kabul edip benimseyerek,organize olmaya rıza gösterirlerse; bilhassa bazı duygusal zaafiyetlerini bir kenara bırakıp, ekip ruhuyla hareket etmeyi kabullenip bunu hazmedebilirlerse: Aşamıyacakları engel çok azdır.Yapamıyacakları iş hemen hemen yoktur. Gidip yerleştikleri yerlerde, öncelikle efendilik ve uyumlarıyla çevrenin gönlünü kazanırlar. Belirli bir nüfusa ulaştıklarında da,o çevreyi etkileyip;birçok alanda damgalarını vururlar. Bir de; bazı hasletleri terkedip, kendi aralarında biraz daha anlaşabilirlerse, daha da muazzam bir sonuç ortaya çıkar. Siirtlilerin etkinliğini arttırarak, gücüne güç katacak yapılar; dayanışmanın ve yardımlaşmanın adresi olan dernekler ve vakıflardır. Son yıllarda bu yönde atılan somut adımlar ve kaydedilen ilerlemeler, gayet iyi bir atmosfer oluşturmuştur. Bu konuda; dikkat edip, özen ve hassaiyet göstermemiz gereken hususlardan biri; birilerinin kendi menfaatleri için öne çıkıp isim yapmak ve nüfuz kazanmak adına,bu yapıları kullanmalarına izin vermemektir. Yine genel amaçlarla oluşan bu kapsamlı yapıları, bazı işlere ve bilhassa siyasi konulara alet etmemektir. Birilerini parlatıp öne çıkarmak değil ve salihane oluşan topluluğu birilerine yem etmek değil; ortak fayda ve çıkarı hedeflemeliyiz. Bu hedef ile dengenin bozulmamasına azami ölçülerde dikkat etmemiz gerekir. Birliğimiz ve dirliğimiz daim olsun.Allah’ın rızasını kazanmak nasip olsun.