Hiç durmaksızın yorulmadan çalışan, vücudumuzu besleyen, büyük bir özveriyle çalışan kalbimize nasıl bakıyoruz? Sevgililer günü, anneler günü, babalar günü gibi özel günlerde hediyeleri özenle seçerken, kalbimiz için bu zamana kadar ne yaptık? Oysa o hayatımızın her anında yanımızda!
Koşarken arada yavaşlamamız için bizi uyarır, ya da gergin ortamlarda bizi sakinleşmemiz gerektiğini söyler. Hayatımız onun ritimleriyle anlam bulur aslında… Vücudumuzdaki kirli kanı temizler, damarlarımızda temiz kanın dolaşması için çabalar durur. Biz ne yapıyoruz? Kuyruk yağları, ‘fast food’lar, fazla alkol tüketerek besliyoruz onu, o vücuttaki kirli kanı temizlerken biz ona kolesterol hediye ediyoruz, egzersiz yapmıyoruz damarlarımızda kolesterolün dans etmesine izin veriyoruz, sonra neler mi oluyor? Kalbimiz isyan ediyor tabiki, her ilişkide olduğu gibi tek taraflı ilişkinize son vermek isteyebiliyor bazen, ya da uyarıyor arada bana doğru düzgün davran diyor…
Özellikle son 2-3 yılda beklenenden daha fazla sayıda genç ve orta yaşlı insanımızı kalp krizinden kaybettik.
Bazı kişiler ekonomik kriz ve kötü beslenme gibi unsurlardan bahsederken, bazıları da COVID-19 aşılarını sorumlu tutuyor.
Peki uzmanlar konu hakkında ne diyor?
Kalp sağlığı hakkında merak ettiğimiz soruları Kardiyoloji Uzmanı Dr Aykut Yılmaz’a sorduk.
— Merhaba. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
1983 Siirt doğumluyum.Hacettepe ünv tıp fakültesinden mezun olduktan sonra Trakya Ünv kardiyoloji bölümünden ihtisasımı aldım.Yaklaşık 10 yıldır Siirt’te çalışıyorum; Halen Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kardiyoloji doktor öğretim üyesi olarak görev almaktayım.
– Kalp ve Damar Hastalığı nedir?
Kalp ve Damar lara ait cok fazla hastalık mevcuttur fakat en çok önem taşıyan ve Dünya da ölümlerin başta gelen nedeni damarların çeşitli nedenlere bağlı olarak tıkanması (ateroskleroz) sonucu kalpte ve diğer organlarda gelişen bozukluklardır.
–Kalp-damar hastalıklarında risk yaratan faktörler nelerdir?
Başlıca risk faktörleri sigara kullanımı, diabetus mellitus( şeker hastalığı ) , hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, genetik faktörler , yaş, obezite ,stres ve sedanter yaşam dediğimiz fiziksel egzersiz azlığı dır.
2/4
–Kalp Krizi Nedir?
Kalp Krizi kalbi besleyen koroner atardamar dediğimiz damarlarda ani gelişen tıkanıklığa bağlı gelişen ve bunun sonucunda kalpte ciddi fonksiyon bozukluğu , kalp yetmezliği ve kalp durmasına neden olabilen hastalıktır.
–Kalp Krizine Dair İlk Bulgular Nelerdir?
İlk bulgular sol göğüs te olan yeni başlangıçlı , şiddetli göğüs ağrısı veya mide ağrısı şeklinde karın üst kısmında hissedilebilen ağrı ve buna eşlik edebilen çeneye , sol kola ve sırta vurabilen ağrı dır.Bunun yanında nefes darlığı , soğuk terleme , tansiyon düşüklüğü ve baş dönmesi, bilinç kaybı ve kalp durması gibi semptomlarda eşlik edebilir.
–Ailesinde Kalp Hastalığı Öyküsü Olan Bir Kişinin, Bu Hastalığa Yakalanma
Riski Varmıdır?
Aile geçmişinizde bir kalp hastalığı öyküsü ( anne, baba ve kardeşler gibi birinci derece yakınlarınızda, 55 yaşından önce gelişen) olması durumunda, sizde de kalp hastalığı görülme riski, diğer kişilere oranla yüksektir. Sadece kalp hastalığı değil kalp hastalığına neden olan damar sertliği, hipertansiyon, yüksek kolesterol, diyabet gibi risk faktörleri için de durum aynıdır.
–Gizli kalp nedir? Bu durum önceden anlaşılır mı?
‘’Gizli kalp’’ halk arasında kullanılan bir tabir olmakla birlikte bazen kalp damar hastalıklarına yönelik ciddi risk faktörleri olan bireylerde özellikle de şeker hastalarında ve yoğun sigara kullanan bireylerde kalp damarlarında tıkanıklık mevcut olsada kişi semptom hissetmeyebilir veya hissettiği hafif semptomları buna yormayabilir.Bunun yanında daha nadir görülen ve genetik olarak ritm bozukluğu ve ani kalp durmasına yol açabilen bazı aritmi sendromları mevcuttur.
–Gençler arasında kalp ölümlerinin artmasının nedeni nedir?
Ailevi olarak kalp kası hastalığı, ritim bozukluğu veya kan yağları kalıtsal olarak aşırı yüksek olan bireyler ya da koroner damarlarında doğumsal çıkış anormallikleri olan kişiler çok erken yaşlarda kalp krizi geçirilebilir. Ayrıca risk faktörlerinin başında gençler arasında oldukça yaygın ve artma eğiliminde
olan sigara içiciliği gelmektedir. Sigara içiciliği ile birlikte obezite, erkek cinsiyet, ailede daha önce erken yaşta kalp krizi geçiren aile bireylerinin oluşu, ailesel kolesterol yüksekliği genç hasta grubu arasında kalp damar hastalıklarını ve bunlara bağlı ölümleri artıran başlıca nedenlerdir. Ayrıca amatör sporcular arasında yaygın olan anabolik steroid kullanımı, genetik risk faktörleri, uyuşturucu madde kullanımı da nadir görülen diğer sebepler arasında yer almaktadır. Genç yaşlarda özellikle de; 35 yaş ve altında geçirilen kalp krizlerinde kollateral dediğimiz yan
3/4
damarların oluşumu yetersiz olduğu için daha tehlikeli ve ölümcül olabilir. Bu nedenle risk faktörleri varsa genç yaşta yapılan kalp kontrolleri oldukça önem arz etmektedir.
–Kalp hastalığı olan kişiye nasıl bir tedavi uygulanır?
Kişinin hastalığı kalp ve damarlarının tıkalı olmasından kaynaklanıyorsa hastaya koroner anjiografi dediğimiz işlemle kalp damarlarını hem görüntüleyip; hemde damar tıkanıklığı ciddi oranda ise balon ve stent ile damarı açma işlemi uyguluyoruz.Bu işlem sonrası açtığımız damar ve diğer kalp damarları tekrar tıkanmasın diye hastaya çeşitli ilaçlar ve bunun yanında yapması gereken yaşam tarzı değişikliği önerilerini de kesinlikle tedavininin bir süreci olarak hastalarımıza aktarıyoruz.Ek olarak kalp yetmezliği veya ritm bozukluğu gibi diğer kalp hastalıklarında kullandığımız değişik ilaç tedavileri ve cerrahi müdahalelerimizde ( kalp pili takılması, ablasyon işlemi vb) mevcut.
–Kalp krizlerinden korunmanın yolları nelerdir?
Kalp hastalığını tamamen önlemek her zaman mümkün olmasa da, risk faktörlerini azaltarak kalp hastalığı gelişme olasılığını ve oluşabilecek kalp krizi riskini önemli ölçüde düşürebilirsiniz. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigarayı bırakma, stresten uzak durma varsa şeker hastalığını ve tansiyon yüksekliğini tedavi önerilerine uyma ve düzenli doktor kontrolleri kalp hastalığı ve kalp krizinden korunmaya yardımcı olabilir.
–Olası bir kalp krizi anında neler yapabiliriz?
Yapılması gereken ilk iş kalp atışı olup olmadığı ve kişinin nefes alıp almadığını kontrol etmek ve hemen 112’yi aramaktır. Peki, 112 gelinceye dek kalp krizi geçiren kişiye nasıl ilk yardım yapılır?
Hastanın bilinci açıksa:
Krizi geçiren kişiyi sakinleştirin. Siz sakin olursanız o da daha kolay sakinleşir.
Hastayı uygun bir yere yarı yatar olacak şekilde yatırın.
Üzerindeki dar, sıkı kıyafetleri çıkarın, odaya oksijen girmesi için pencereyi açın.
Kalbe daha kolay kan akışı olması için ayaklarını kalp seviyesine kadar kaldırın.
Varsa kalp ilacını verin.Kalp krizi olduğundan eminseniz ve ortamda aspirin varsa dil altına 300 mg aspirin (coraspin , ecopırın ) verebilirsiniz. Bazen kuvvetli öksürük kan akışını artırabilir. Kuvvetli biçimde öksürmek fayda sağlayabilir.
Hastanın kalp atışı yoksa:
4/4
Kişide kalp atışı ve/veya solunum yoksa 4-6 dakika içinde beyin hücreleri fonksiyonlarını kaybetmeye başlar. Ortalama 10 dakika içinde ise hastanın beyin ölümü gerçekleşir. Bu yüzden bu tür hastalarda ilk yardım hayati değere sahiptir. Peki, ne yapılması gerekir?
Kalp masajı eğitimi almış iseniz, kalp atışı gelene kadar kalp masajı yapın.
Solunum da yoksa suni solunum yapın.
Solunum ve kalp atışı geri gelinceye dek müdahaleye devam edin. Solunum ve kalp atışı gelince ilk yardımı kesin, hastayı kontrol altında tutarak 112’yi bekleyin.
–Son Olarak Kalp Hastalıkları İle İlgili İlave Etmek İstediğiniz Bir Söz Var
mıdır?
Kalp hastalıkları ve kalp krizini değiştirilebilir risk faktörlerini azaltarak büyük oranda azaltabiliriz.Nedir bunlar?
· Sigara ve alkolden uzak durmak,
· Düzenli ve dengeli beslenme ; basit karbonhidrat ve katı ve sağlıksız yağlardan oluşan gıdalardan uzak durma
· Düzenli fiziksek egzersiz yapmak ve obez isek kilo vermek
· Stresten mümkün olduğunca uzak durmak
· Şeker hastalığı , yüksek tansiyon ve kolesterol yüksekliği gibi hastalıklarımız mevcutsa tedavi önerilerine uymak ve düzenli hekim kontrollerini aksatmamaktır.
Herkese sağlıklı ve mutlu bir yaşam dilerim.