Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Siirt Vakıflar

Vakıf, herhangi bir mülkün

Vakıf, herhangi bir mülkün kamunun menfaatlerine uygun olarak tahsis edilmesidir. Vakıf geleneğinin temeli oldukça eskidir. İslam hukukunda ve İslam geleneğinde vakıf kültürüne büyük bir önem verilmiş, imkân sahibi kişilerin çeşitli amaçlara yönelik olarak vakıf kurmaları da teşvik edilmiştir. Siirt, vakıf kültürü ve uygulamaları bakımından oldukça zengindi. Siirt’teki vakıf geleneği hakkında ilk belgeler Osmanlı Devletinde Kanuni Sultan Süleyman zamanına kadar inebilmektedir. Osmanlı Devletinden günümüze kadar geniş bir vakıf kültürü edinen şehirde bugün birçok vakıf aktif şekilde faaliyet göstermektedir. Siirt’te genellikle dini eğitimi sürdüren medreselerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik vakıflar tesis edilmişlerdi.

Farklı isimlerle çeşitli alanlarda faaliyet gösteren birçok vakıf vardı. Şeriye sicillerine göre Osmanlı döneminde en çok dikkat çeken vakıf, Rahmiye Medresesi Vakfı’ydı. Bu vakfın kuruluş amacı, medrese eğitiminin maddi ihtiyaçlarını karşılamak ve medreseyle birlikte mescit müştemilatını kapsayacak şekilde her türlü ekonomik gereksinimini tamamlamaktı

Cumhuriyetin ilk yıllarında Siirt’te 44 resmi vakıf, bir o kadar da gayri resmi vakıf vardı.

Cumhuriyetin ilk yıllarında vakıf arazilerin hukuki durumları ve ekonomik işleyişini belirleyen birçok yeni kanun çıkarıldı. 5 Haziran 1935 Tarih ve 2762 Sayılı Vakıflar Kanunu

yürürlüğe girdikten sonra Siirt’teki vakıf mülkiyetinin büyük bir kısmının kamulaştırılması ve satış işlemleri başlatıldı. Vakıflar konusunda son derece hassas olan Siirtliler, iyi niyetli olarak pek çok vakıf arazisini kendi üzerine geçirip bunların gelirleriyle dini hizmetlerin sürdürülmesini sağladılar. Fakat şehir merkezinde kalarak değer kazanan söz konusu arazilerin üzerine kayıtlı olduğu kişiler vefat ettikten sonra mirasçılar tarafından bu araziler vakıf amacının dışında şahsi çıkarlar doğrultusunda kullanılmaya başlandı. Bugün Siirt’te bu şekilde kullanılan gerçekte vakıf olan ama resmiyette vakıf olarak görünmeyen pek çok arazinin olduğu bilinmektedir.

Bugün Siirt’te Hacı Hüseyin Ağa Vakfı Şeyh Halef (Hacı Mustafa Ağa) Vakfı, Ulu Cami Vakfı, Özçelebiler Vakfı gibi büyük imkânlara sahip vakıflar bulunmaktadır. Bu vakıflar dışında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından idare edilen pek çok arazi ve mülk de vardır.

Seni Gidi Kopyacı :)))