Siirt, yer altı kaynakları bakımından oldukça zengin bir ilimizdir. Bunların sınırlı bir kısmı işletilebilmektedir. Madencilik ildeki sanayi ve ticaretin en önemli kaynağını oluşturur. Batman’ın Siirt’ten ayrıldığı 1990 yılına kadar üretilen yer altı kaynakları bakımından Türkiye genelindeki madencilik içinde Siirt’in önemli bir yeri vardı. Fakat Batman’ın vilayet olmasıyla birlikte petrol üretimi ve yan sanayi Siirt’ten ayrılmış oldu. Böylece Siirt önemli bir ekonomik değerini yitirdi. Siirt ilinde madenciliğin tarihi Osmanlı Devletinin son dönemlerine kadar gider. Osmanlı döneminde Siirt’te pek çok madenin varlığı tespit edildi. O zaman Şirvan, Garzan (Kurtalan), Eruh Şırnak ve Hıyan dağlarında değerli maden olduğu bilinmekte282 fakat bu madenler hakkında sağlıklı ve kapsamlı bir çalışma yapılamamıştı. Varlığı bilinen fakat işletilemeyen madenler, Şirvan’da bakır, Eruh’ta altın, Cudi dağında altın, gümüş ve kömür, Baykan’da krom madenleriydi. Osmanlı Devleti döneminde bilindiği halde Siirt madenlerin işletilmemesinin temel sebebi, madencilik arama ve işletme düşüncesinin olmaması, daha sonraki dönemlerde ise ülkenin ekonomik şartlarının yetersiz olmasıydı. Zira Osmanlının son döneminden başlayarak Cumhuriyete uzanan süreçte yaşanan siyasi ve askeri gelişmeler bu şekilde bir ekonomik yatırımın önünde en büyük engel oldu. Osmanlı döneminde Siirt bölgesinde çıkarılan ve ekonomiye kazandırılan tek yer altı kaynağı tuz’dur. Siirt’in birçok bölgesinde tuz imalatı ve işletmeciliği yapılan sahalar vardı283. Cumhuriyetle birlikte bu tuz işletme tesisleri faaliyetlerine devam etti. Fakat Siirt’te bulunan tuz sahalarından üretilen tuz miktarı aşamalı bir şekilde azalmaya başladı. Örneğin 1943 yılında yıllık 6396 ton tuz üretilirken, 1948 yılında 5500 tonunda altına284, 1955’te 1500 tona kadar düştü285. Türkiye genelinde tuz imalatında miktar artarken, Siirt’te üretilen tuz zamanla azalmıştı. Şırnak’ta zengin taş kömürünün varlığı biliniyor fakat işletilmesi yapılamıyordu286. 1955 yılında Şırnak havzasında zengin linyit madeninin olduğu da tespit edildi. Linyit üretimi taş kömürü üretiminden hem daha kolay hem daha az masraflıydı. Linyitin nakliyesi de taş kömürüne nazaran daha kârlıydı287. Kısa sürede tesisler kurularak üretime geçilmesi için çalışmalara başlandı. 1967’de MTA raporlarına göre Siirt’te; krom, asfalt, asfaltit, linyit, demir ve bakır’ın tespiti yapılmıştı. Bu madenler için Siirt genelinde 46 sahada üretim yapılmaktaydı288. Siirt’te ev mimarisinde de yaygın olarak kullanılmış olan birinci kalite alçıtaşı yatakları vardır. Bugün Siirt’te Şirvan Madenköy bölgesinde bakır, kurşun, çinko kaynakları, Kurtalan’da çimento hammaddesi, il genelinde krom madenleri ve Baykan Girdigan köyünde mermer rezervleri bulunmaktadır.
Türkiye’nin en büyük ikinci bakır rezervleri Şirvan’dadır. 1981 yılından itibaren yapılan saha aramalarında 435.450 ton metal rezervi olduğu tahmin edilmektedir. Üretilen bakırın önemli bir kısmı iç piyasaya sunulurken bir kısmı da ihraç edilmektedir. Siirt’te üretilen kaynak ve değer bakımından madencilik, tarım ve hayvancılığın arkasından gelmektedir. Çeşitli gerekçelerle madencilik çalışmaları aksamakta ve mevcut yer altı rezervlerinden yeterince faydalanılamamaktadır. Bu kaynaklardan azami surette istifade edildiğinde madencilik şehir için önemli bir ekonomik değer olacaktır.