YAZAR AYHAN MERGEN’İN KALEMİNDEN, “OLGUNLAŞMA ENSTİTÜSÜ”

Geçmişten günümüze ve günümüzden geleceğe uzanan geniş zaman diliminde önemli bir köprü görevini görüyor.
İnsanların yaşam tarzlarını sevinçlerini, üzüntülerini ve bütün duygularının sonucu olarak oluşan kültürünü araştırıp kayıt altına alarak korunmasını ve gelecek nesillere ulaşmasını sağlama gibi önemli bir görev de enstitülerin çalışmalarını oluşturuyor.
Siirt , bu önemli kuruma iki yıl önce tıpkı tıp fakültesi gibi hiç beklemediği bir dönemde kavuştu.
Dolasıyla tabiri caizse bu kurum henüz çiçeği burnunda bir kurum. Üstelik yaklaşık iki yıllık bu zaman içerisinde tam tamına üç yönetim ekibi değişti.
Şimdi yeni bir yapılanmaya gidildi. Yeni müdür ve müdür yardımcıları atandı. Artık güçlü bir kadro görev başında.
Bundan sonra bu kurumdan çok güzel çalışmalar bekleyebiliriz. Hem de çok seri bir şekilde. Çünkü bu kurumun görev alanına giren bir çok kültürel öge kaybolmak üzere.
Sayıları 120 ye varan Siirt’e özgü ya da Siirtte farklı bir yapım şekli olan yemek çeşitinden günümüze kadar gelebilenlerin sayısı 20 yi bile bulmuyor. Zengin mutfağımızda yer alan 100 e yakın yemek çeşidi bu gün çok az evde pişiriliyor. Yakın bir zamanda bunların hepsi tarih olacak.
Çocukların ve hatta yetişkinlerin uzun kış geceleri ile düğün gibi eğlencelerde büyük bir zevkle oynadıkları onlarca oyunu günümüzde çok az kişi hatırlıyor.
Asırların birikimi olan tekerlemelerimiz, masal, hikaye destan fabl ile türkülerimiz kaybolma yolunda hızla ilerliyorlar.
Cecim, ham bez ve kıse peçet gibi bir çok dokuma türü yok oldu. Tiftik battaniyesi artık elyaf battaniyesi oldu.
Aynı şekilde söğüt dallarından örülen, sepet , küfe ve benzeri eşyalardan söz etmek artık mümkün değil. Yine elek yapımı da tarih oldu.
Elimizde orijinal varlığını koruyan bir tek Eruh Halk Eğitim Merkezinde küllerinden yeniden doğması sağlanan şal şepik kaldı.
Bütün bu konular, bu kurumun görevleri arasında giriyor.
Zaman zaman bu konuya değinmeye devam edeceğiz.