Biz Siirtliler böyle değildik? Ne oldu bize bilemiyoruz. Her bir Siirtli yardımseverdi, paylaşımcıydı.
Biz Siirtliler böyle değildik.
Akrabamızı , komşumuzu arkadaşımızı kendimizden fazla sevmesek bile en az kendimiz kadar ve düşünürdük. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in “ Komşusu aç yatarken, tok yatan bizden değildir .“ mealindeki veciz ve anlamlı hadisi Şerifini kendimize rehber edinmiştik.
Biz Siirtliler böyle değildik.
Bayramlarda, özel günlerde pişirdiği yemeklerden mahallenin yoksul ailelerinden birine yeteri kadar göndermedikçe sofraya oturmazdı.Hatta bu durum zengin ve varlıklı ailelerde her gün geçerli bir durumdu.
Biz Siirtliler böyle değildik.
Büyük kıtlığın yaşandığı, insanların günlerce yarı yarı tok yaşamak zorunda kaldığı birinci ve ikinci dünya savaşlarında bile bir avuç buğdayı hatta arpayı bile akrabamızla, komşumuzla paylaşmaktan geri kalmazdık.
Biz Siirtliler böyle değildik…
Bağımızdan bahçemizden getirmekte olduğumuz üzümünden armut ve fıstığına kadar yol boyunca gördüklerimize ikram etmedikçe ve komşularımıza göndermedikçe yemezdik.
Biz Siirtliler böyle değildik…
Evden dışarı çıktığımız andan itibaren herkesle selamlaşır, hal hatır sorar iyi temennilerimizi iletir, öyle yolumuza devam ederdik.
Biz Siirtliler böyle değildik..
Biz Siirtliler artık eskisi kadar yardım sever değiliz. Artık biz Siirtliler aldığımız bir ürünü bırakın paylaşmayı kimse görmesin diye saklar olduk.
Artık biz Siirtliler, sokağa çıktığımız andan varacağımız yere kadar kimseyle selamlaşmaz olduk.
Ve biz Siirtliler zam gelecek diye marketlerdeki yağlara hücum ederek stok yapar olduk.