Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yeni Siirt Haber Diyor Ki; İyimser Olmak İyi Ama Ayaklarınız Biraz Yere Bassın

Yeni Siirt haber diyor

Yeni Siirt haber diyor ki; Geçenlerde orta ölçekli bir sivil toplum kuruluşunun başkanı ile sohbet ediyorduk. Bir makineli tüfek gibi yaptıklarını anlatıyor.  O anlattıkça ağzım bir karış açık kaldı. Kendi gazeteciliğimden şüphe etmeye başladım. Acaba ben, Siirt’te gazetecilik yapan biri miyim? Diye bir an için kendi kendimi sorguladım.

Çünkü anlattıklarının çok az bir kısmını duymuş veya tanık olmuştum. Büyük bir bölümünde de kurumu, belki bir sinema filmindeki figüranın  o filme yaptığı katkı kadar katkı yaptıkları işlerdi. Ancak o her şeyi kendi sivil toplum örgütünün muhteşem bir eseri olarak görüyor ve üstelik buna inanıyordu.

Bu duruma bazen kamu kurum ve kuruluşlarının yönetici hatta sıradan personelinde de görüyoruz. Yaptıkları işleri öyle ballandıra ballandıra anlatıyorlar ki şaşar kalırsınız. Kendi kurumlarına öyle bir anlam kazandırıyorlar ki sanki, onlar olmasa,  bu memleket yok olup gidecek. Siirt çizgi filmlerdeki hayalet  kasabaya dönecek.

İyimser olmak işlere ve olaylara bu tutumla yaklaşmak insanları motive eder. Onları daha güzel işler yapmaya da sevk eder. Ancak; her şeyde olduğu gibi burada da, ölçüyü kaçırmamak gerektiği karşımıza çıkıyor. Her şeye pembe gözlükle bakmamak gerekiyor.

Hangi konumda olursa olsun herkesin yaptığı işte kendisini sık sık  sorgulaması gerekiyor. Benim ne yapmam gerekiyor? Bunların ne kadarını yapıyorum?  Yaptığı işleri bardağın dolu tarafı olarak görürken, birazda boş bıraktığı tarafa da bakmak gerekiyor. Hatta bardağın boş tarafının dolu tarafından daha fazla olduğunu da görmek lazım.

Bu sorgulamalar ne kadar gerçekçi olursa çalışmada ki verimde o kadar artar.Sorunlar çok daha kısa bir sürede çözülür.

Kısacası yaptıklarımızı büyük bir övünçle anlatırken, bir de yapamadıklarımıza bakalım. Neler yapamadıklarımızı göz önünde bulunduralım. Eksik bıraktığımız şeyleri nasıl tamamlayabileceğimizi düşünelim. Bir anlamda ayaklarımız yere bassın.

En iyisi ne aşırı iyimser ve ne de  aşırı kötümser olmak gerekiyor.Peygamber Efendimizde bunu emrediyor.

Seni Gidi Kopyacı :)))