BATMAN BÜYÜKŞEHİR OLMAK İSTERKEN SİİRT İLÇE OLMAYA RAZI GÖRÜNTÜ SERGİLİYOR!

Hac farizasını yeni tamamlamış değerli dostum H. Beşir Özyeşil beni ziyaret ettiğinde, sohbetimizin arasında öyle bir haber verdi ki, ilk tepkim “Hoppaala! Bu nereden çıktı?” oldu. Çünkü konu basit bir söylenti değil; doğrudan bölgenin sosyolojik yapısını, aidiyet duygusunu ve kamu yönetimine olan güveni ilgilendiriyordu. Meğer Siirt’in bazı köyleri, Batman’a bağlanmak için girişimde bulunmuş!

Hac farizasını yeni tamamlamış değerli dostum H. Beşir Özyeşil beni
Listede adı geçen yedi köy arasında, iki yıl boyunca öğretmenlik yaptığım, gönlümde ayrı bir yeri olan Çakıllı (Paloniye) Köyü de vardı. Hemen telefonuma sarıldım. Köyün eski muhtarı, rahmetli M. Ali Ferman’ın ardından iki dönem muhtarlık yapan Hamit Ferman’ı aradım. Durumu anlattım. Haberi vardı ama çok da önemsememişti. Belki de işin bu kadar büyüyebileceğini tahmin etmiyordu.
Kendisine meseleyi hukuki yönüyle de anlattım:
Bir Köy Başka Bir İle Nasıl Bağlanır?
1.Köy halkının talebi gerekir. Bu genellikle dilekçeyle ifade edilir ve muhtarlık aracılığıyla kaymakamlığa iletilir.
2.İlgili iki il valiliği arasında görüşme yapılır. İl sınırı değişeceği için her iki valiliğin onayı şarttır.
3.İçişleri Bakanlığı, gelen talebi teknik açıdan değerlendirir: harita düzenlemesi, kamu hizmeti durumu, ulaşım ve altyapı gibi etkenler gözden geçirilir.
4.Cumhurbaşkanlığı kararı ile süreç tamamlanır. Karar Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer.
Bu resmi süreci anlatmak kolay ama asıl önemli soru şu:
Köylerin muhtarları bu dilekçeyi yazacak noktaya neden geldi?
Hiç de basit ve masum bir müracaat değil.
Ben Batman doğumlu bir Siirtli olarak bu girişimin ciddiyetini hissettim. Hemen üzerime düşeni yaptım. Hamit Ferman’la tekrar görüştüm. Ona ve diğer muhtarlara bu kararın sadece teknik değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik, demografik, duygusal ve siyasi bir kopuş anlamına geleceğini anlattım.
Sağ olsun, Hamit Bey de benimle aynı görüşleri paylaşarak Bozoyük ve Akdem dışındaki muhtarlarla görüşerek geri adım atılması gerektiğini paylaştı. Bununla da yetinmeyip; Siirt Milletvekili Mervan Gül, kanaat önderi Fevzi Sevgili ve Ceylan ailelerinden birimi de arayarak durumu izah etmiş. Konunun ciddiyetle ele alınması gerektiğini iletmiş.
Sorun Batman’ın gücü değil, Siirt’in zayıf durması.
Bu köyler neden başka bir ile bağlanmak istesin? Batman, belki fiziken daha yakın. Belki sağlık, eğitim ya da ulaşım açısından daha erişilebilir. Ama mesele sadece hizmet mi? Mesele, Siirt’ten kendini kopmuş hissetmek mi?
Unutulmuşluk duygusu mu ? Görülmediğini düşünmek mi…
Bu sessiz ama sarsıcı duygu nasıl olgulaştı…
Harita değişikliği, aslında bir gönül haritasının kaymasıdır.
Bu köylerin Batman’a bağlanmak istemesi bir sonuçtur. Nedeni sahipsizlik mi?Oysa çözüm gayet net:
Siirt Valiliği ve Kaymakamlık, köylerin ihtiyaçlarını yerinde ve hızla karşılamalı.
Altyapı, yol, sağlık, eğitim gibi temel hizmetler öncelikli olarak bu bölgelere götürülmeli.
Siyasi temsilciler, bu köylerle daha yakın ve samimi bir ilişki kurmalı.
Son Söz
Batman büyükşehir olmak istiyor olabilir. Bu, kendi içinde makul ve stratejik bir hedeftir. Ancak Siirt’in buna karşılık ilçe gibi davranması, köylerini sahipsiz bırakması kabul edilemez.
Bu sadece idari bir mesele değil, bir ilin ruhunun zedelenmesi meselesidir.
Unutmayalım:
Köyler yer değiştirmiyor.
Ama duygular kopuyor.
Ve bir duygu koptuğunda, onu geri kazanmak Resmî Gazete ile değil, vicdanla ve samimiyetle olur.

Seni Gidi Kopyacı :)))