Nöbetçi Eczaneler
Prof. Dr. Severin mesajı şöyle “ Saygıdeğer büyüklerim ve değerli hemşerilerim. Hayatımda ilk kez size erişmek, ulaşmak desteğinizi istemek durumda kaldım. Ancak umuyor ve Rabbimden diliyorum ki bu yazıyı neden yazma gereği duyduğumu size anlatabileyim. Ben Anadolu Üniversitesi, İletişim Bilimleri Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümü başkanı ve Profesörü olan bir hemşerinizim. Uzun ve zorlu kariyer basamaklarını gerek Türkiye’de gerekse yurt dışında öğrenci, sonrasında ise hoca olarak geçirdim. Saysısız ulusal ve uluslararası projede yürütücü ve araştırmacı olarak çalıştım…Ama hep yalnızdım. Eminim ki bu duygu bana özgü değil… ülkemizde ve dünyanın farklı yerlerinde yolumun kesiştiği tüm hemşerilerim hep bu duyguyu yaşıyordu. İyi tarafı yalnız ve kimsesiz olduğunu bilmek insanı keskin bir kılıç haline getiriyor. Şüphesiz ki Rabbimi bilmek , O’na sığınmak hep en güzel sıcaklığı hissetmemi sağladı. Yine de insanız, türlü eksiklikle maluluz… İnsan diğer memleketlerin, şehirlerin dayanışmasını görünce kıskanmıyor demek yalan olur. Nerede doğarsanız doğun, nerede doyarsanız doyun insanın doyduğu yer memleketidir derler ya, yok yalan o. Bu yalnızlığı unutmak istesenizde içinizdedir; o enderin karanlık kuytu köşelere gömseniz bile aslınız tıpkı kül tutmuş bir kor gibi ilk rüzgarda yine ortaya çıkar. Sonunda içinizdeki o kimsesizlik duygusu sizi o kor ateşi çıplak elinizle tutmaya zorlar. Herşey ve herkes aslına rücu ediyor sonunda. Şimdi bu kardeşiniz hayatının tüm birikimini Anadolu Üniversitesi Rektörü olmak için işe koştu. Ne adına? Makam, para, şöhret? Rabbime binlerce şükür olsun ki tüm bunları bana tattırdı. Hemen bugün yurt dışına gidebilir ve hayatımı orada devam ettirebilirim eğer istesem. Hatta çoğu meslektaşım sen delisin, neden kendini burada harcıyorsun diye müstehzi bir dille güya öğüt veriyorlar. Allah onları da eksik etmesin. Fakat ben burada hala istek ve heyecanla çalışıyorum. Mesleki birikim ve bağlantılarımla özel sektörü Fakülteme sokup, öğrencilerime aynı bina içinde hem öğrenmeye hem de çalışma fırsatı sağladım. Şimdi Rektörlük görevi bana tevdi edilirse bu projeyi daha da büyük bir çapta Siirt başta olmak üzere bölgemiz gençlerini de kapsayacak bir şekilde gerçekleştireceğim. Daha bugün iletişim ve medya sektörünün lider firmalarıyla bu proje için anlaşma sağladım. Ey güzel şehrim Siirt sana hizmet etme şansı ver bana…belki benim başımı okşarsın, bu lutfa böyle erişirim. Çünkü sen beni sevmesen de, başımı hiç okşamasan da, ben senin evladınım ve öyle kalacağım. En samimi ve derin hasret, saygı ve sevgilerimle.”
