Nöbetçi Eczaneler
Atasözleri ve deyimlerimiz her zaman bize yol gösteren bir nasihat içerirler. Bazen bizi bazı tehlikelere karşı uyarırlar, bazen de içinde bulunduğumuz iyi veya kötü durumun farkına varmamızı sağlarlar.
Örneğin Arapçada sıkça kullandığımız “ Leme yitmeş ele ıjreyo mo yirof kıymet ijreyu” Yani ellerinin üzerinde yürünmedikçe ayakların değeri anlaşılmaz. Sağlıktaki durumumuzu biraz da buna benzetiyorum.Siirt’te sağlık alanında gördüğümüz en ufak bir aksaklıkta hemen kıyametleri koparmaya başlıyor ve feryat ediyoruz.Haklıyız.Çünkü insan oğlu olarak, her alanda hizmetlerin en iyisini hak ediyoruz.
Ancak bunu yaparken iki noktayı gözden kaçırmamak gerekiyor. Bu aşamaya nereden geldik ve diğer illerdeki durum nasıl? Bunları değerlendirdiğimizde, gerçek durumumuz ortaya çıkar ve hiçte gördüğümüz gibi, çok kötü bir durumda olmadığımız ortaya çıkar. Yakın bir zamana kadar tüm ilde uzman sayısı bir elin parmak sayısını aşmazken bu gün 150 yi aşkın doktorumuz var. Yine yakın bir zamanda bir çok ilçede dahi doktor bulunmazken bu gün uzman doktorlar görev yapıyor ve büyük köylerimizde de aile hekimleri şifa dağıtıyor. En son teknolojiye sahip tıbbı cihazlarımız bulunuyor.
Dolayısıyla içinde bulunduğumuz aşamaya nereden geldiğimize baktığımız da gerçekten çok iyi bir durumda olduğumuz ortaya çıkıyor.Olaya birde ülke genelindeki sağlık durumumuz açısından bakalım. Bu gün birçok ilde normal bir muayene için bazı branşlarda ancak haftalar hatta aylar sonrasına randevu alınabiliyor. Tomoğrafi, endoskopi ve kolonoskopi gibi teşhis koymada kullanılan yöntemlerden yararlanmak için de en az birkaçı göze almak gerekiyor. İstanbulda bir yakınıma endoskopi için Çam Sakura Hastanesinde 6 ay sonrası için randevu verildi. Bizde en uzak tarihli randevu bir iki haftayı geçmez.
Bütün bunlarla birlikte birde doktorlarımızın çoğunun özverili çalışmalarına ve bir anlamda cesaretlerine değinmek gerekiyor. Bu gün Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan yönetim ve hekim kadrosunun istisnaları hariç tamamına yakını büyük bir özveri ile çalışıyorlar. Zaman zaman büyük şehirlerde doktorların yapmaktan kaçındıkları ameliyatları burada doktorların belki de çok daha çok daha kısıtlı imkanlara rağmen başarıyla yaptıklarına dair haberleri sizlerle paylaşıyoruz.
Duyduğum son bir örneği sizlerle paylaşayım. Yine İstanbul’da ikamet eden bir tanıdığımızın 8 yaşlarındaki oğlunun ayağında bir sorun oluşmuş ve yürümekte zorlanır hale gelmiş Çapaya götürmüş.Muayene eden ortopedi ve travmatoloji uzmanı ameliyatı tehlikeli görmüş ve yapıp yapmamakta tereddüde düştüğü için onu aynı branştan bir çok akademisyenin görev aldığı konseye sevk etmiş.Konseyde ameliyatın yapılmamasına ve çocuğun sürekli ilaçlarla hayatını idame ettirmesi yönünde karar vermiş.
Çocuğun ailesi bir umut diyerek akraba ziyaretleri için geldikleri Siirtte Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurmuş. Çocuğu muayene eden hemşerimiz ortopedi ve travmatoloji uzmanı Op. Dr.Sedat Yeşilbaş bu ameliyatı yapabileceğini belirtmiş ve ailenin de rıza göstermesi üzerine ameliyat gerçekleştirmiş. Yarım saatte tamamlanan ve çok başarılı geçen ameliyatın ardından çocuk şimdi çok rahat yürüyebiliyor. Okulunada rahat bir şekilde devam edebilecek.
Burada bazıları temkinden edebilirler.Bununda elbette bir haklılık yapıyor.Haklılık payları var. İnsan hayatı değerlidir. Ancak hayatta her zaman belirli bir ölçüde risk almak gerekiyor,Nitekim zaman zaman ulusal basında da ülkemiz doktorlarının batı ülkelerindeki doktorlara oranla çok daha fazla risk alarak, o ülkelerde doktorların yapmaktan kaçındıkları ameliyatları başarıyla yaparak hastaları sağlıklarına kavuşturduklarına dair haberleri de okuyoruz.
Olayı bu açıdan değerlendirmek ve yine belirteyim istisnalar hariç bütün doktorlarımızı takdir etmemiz gerekiyor. Yukarıda da belirttiğim gibi gerçekten özveri ile çalışan çok sayıda hekimimiz var. Hemşerimiz Op.Dr.Sedat Yeşilbaşı da hem bu hasta ve hem de hemen her hafta yaptığı çok sayıdaki başarılı operasyon nedeniyle kutluyor ve teşekkür ediyorum.