Öncelikle hemen belirteyim bu yazım bir kurum veya kuruluş kast edilmeden geçmişten günümüze kadar uzanıp gelen bir noktaya, daha doğrusu bir yanlışa dikkat çekmek amacıyla yazılmıştır.
Bu kısa girişten sonra konuya girelim.
Bir tören neden düzenlenir? İster bayram olsun isterse belirli bir gün veya hafta olsun, o konuda bir farkındalık oluşturmak, toplumu bilgilendirmek amacıyla düzenlenir.
Peki bizde nasıl yapılır? Çoğu yapıl“ mış” olması için yapılır. Yani yüzeysel ve baştan savma.
Çıkarın son on yılın tören programlarını aralarında en ufak bir değişiklik olmadığını, hepsinin günümüz deyimiyle kopyala yapıştır olduğunu görürsünüz.
Hatta bazılarında yapılan konuşmalar bile aynı. Olsa olsa konuşmayı yapan kişilerden biri herhangi bir nedenle ayrılmışsa onun yerine başka biri görevlendirilir. Bütün değişiklik bu.
Hatta burada bir anımı da anlatmak istiyorum. Bir gün basın danışmanı olarak görev yaptığım yıllarda dönemin Valisi Nuri Okutan bir kurumun yaptığı bir törenine katılıp katılmayacaklarını onu takip etmek amacıyla sorduğumda çekmesinden son üç yılın davetiyelerini çıkarmış ve“ 4 yıldır buradayım. Her yıl aynı törene gitmem.” diyerek protesto etmiş ve o kurumun yöneticilerini uyarmıştı.
Bu duruma artık bir son vermek ve bu tür etkinlikleri amaçlarına ve zamanın gelişimine uygun olarak düzenlemek gerekiyor.
Açılan sergiler de teşhir edilen ürünler de benzer bir durum söz konusudur. Onu da bir başka yazımızda ele alırız.
