Nöbetçi Eczaneler
Özel sektörün henüz kurumsallaşamadığı, sivil toplum kuruluşlarının çoğunun varla yok arasında gidip geldiği Siirt’te doğal olarak her alanda kamunun ağırlığı olması gereğinden daha fazla hissediliyor.
Bu durumun ortaya çıkardığı iyi yönler olduğu kadar kötü yönleri de var. Bu kötü yönlerden bir tanesi de her türlü yanlışı ve eksikliği kamuya bağlıyor olmamızdır. Yıllar öncesinde trende seyahat eden bir Siirtlinin elektriklerin kesilmesi üzerine dönemin belediye başkanına küfür etmesi gibi ilgisi olsun veya olmasın her eksikliği ve yanlışlığı kamuya yükleriz.
Üstelik her daim bürokrasinin düzenli ve verimli çalışmadığından, bazı kamu görevlilerinin bankamatik memuru olarak görev yaptıklarından şikayet ederiz. Bu şikayetlerimizin çoğunda da haklıyız.
Şikayette haklıyızda şikayete konu olan sorunun çözümü konusunda ilgili kurum yöneticilerinin yapmak istedikleri şeyler konusunda takındığımız tavırda haklı mıyız?
Daha açık bir ifadeyle herhangi bir kamu kurum yöneticisinin görevini yapmayan savsaklayan ve hatta vatandaşlara kötü davranan personeli hakkında başlattığı disiplin işleminin durdurulması yönünde ricacı olunması istenen siyasetçi, bürokrat, gazeteci veya toplum önderlerinin kaçı böylesi bir teklifi kibarca red eder?
Gözlemlerime dayanarak söyliyeyim istisna kabilinden çok az kişi. Geri kalanların hepsi balıklama konuya atlarlar.Bütün gücümüzü kullanarak o disiplin işlemini durdurmaya gayret ederiz. Edemediğimizde de o kurum yöneticisine karşı olumsuz bir tavır alırız.Aleyhinde konuşmaya başlar ve hatta elimizden geliyorsa zarar vermeye bile çalışırız.
Bütün bunların ardından yine de bizler kurumların düzgün çalışmadığından şikayet etmeye devam ederiz. Bu işin bir yönü. Diğer konulara önümüzdeki günlerde değiniriz.
Ama özetlemek gerekirse bırakalım bürokrasi rahat çalışsın.
