Bu üzücü bir yıl içerisinde gözyaşları okyanus oldu, feryatlar henüz insanlıktan çıkmamış herkesin yüreğini sızlattı.
İslam ülkelerinin halkları çaresizlik içerisinde kıvranır ve ancak çok az oranda yardım yapabilirken devletlerin yönetim kadrolarında ki kişiler (Türkiye ve benzeri hariç) bu olaya karşı yeterli duyarlılığı göstermediler.
Ancak Siirt’in özelinden yola çıkacak olursak halkların tepkisinde bir yumuşama, bu zulmü kanıksama belirtileri görülmeye başlandı. Bu belki de çaresizlikten kaynaklı olabilir. Bilemiyorum.
Bunu hafta sonu Filistin’e Destek Platformunun ülke genelinde düzenlediği protesto etkinliğinde gördüm.
Çok sayıda sivil toplum kuruluşunun paydaş olduğu bu etkinliğe taş çatlasa bin civarında kişi katıldı.
170 bin kişilik bir şehirden bin kişilik bir katılım. Neredeyse sembolik sayılabilecek bir rakam.
Birçok gayri Müslim memleketlerde düzenlenen protesto eylemlerine bu sayının onlarca katı kişi katılıyor.
Gerçekten üzücü ve düşündürücü bir durum ama elden de bir şey gelmiyor. Vatandaş olarak Yahudi ürünlerini satın almama ve duadan başka yapabileceğimiz bir şey yok.
Gerçekte Siirt böyle değil ya da değildi. Çok daha duyarlıydı. Sorumluluklarına çok daha fazla sahip çıkardı.
Özetle bu konuda ki duyarlılığımızı miting meydanlarında gösteremedik. İnşallah market raflarında göstereceğiz. Yahudi sermayeli firmaların ürettiği ürünlerin bulunduğu raflara hiç dokunmayalım. Hep dolu kalsınlar.
GAZETECİ YAZAR AYHAN MERGEN YAZDI, “DUYARLILIĞIMIZI NEREDE KAYBETTİK”
Katil İsrail’in Filistin’in de uyguladığı zulüm bir yılını doldurdu. Bir yılda büyük çoğunluğu masum çocuk ve kadın olmak üzere 40 binden fazla kişi şehit oldu, binlerce kadın dul, on binlerce çocuk yetim kaldı.