Siirt diğer birçok alanda olduğu gibi gastronomi alanında çok zengin bir potansiyele sahiptir. Ancak yine diğer alanlardakine benzer bir durumu burada da görüyoruz.
Çorbası, salatası, ana yemeği ve tatlısıyla ya tarifi tamamen bize özgü ya da diğer illerde tercih edilen tariflerden çok farklı tariflere sahip 100 ün üstünde yemeğimiz var.
Ancak burada üzüntü verici bir durum var. O acı gerçek bu yemeklerin neredeyse yüzde 90 a yakın bir kısmının tamamen veya önemli ölçüde unutulduğu gerçeğidir.
Bu gün Siirt mutfağı denildiğinde akla maalesef yalnızca büryan, perde pilav, kıtel ve kıtelin yanında olmazsa olmaz olan pırtıke çorbasıdır.
Yeni sefer basalı(soğanlı bulgur), erisoketi(tandırda pişirilen etli ekmek), ımçerketi (bir çeşit tatlı), aside (bir çeşit pekmezli tatlı) helevıt üç cavz (cevizli helva) ve benzeri yemekleri artık hatırlayan ve yapmasını bilen kişi sayısı sanırım çok azdır.
Siirt mutfağını korumak ve tanıtmak istiyorsak öncelikle bu yemeklerimizin tarifleri ile birlikte tek tek tespit edilip kayıt altına alınması gerekiyor.
Bu işlemin gerçekleştirilmesinde çok geç kalmış olduğumuz göz önünde bulundurularak bu işlemin bir an önce yapılması gerekiyor.
Burada dikkat çekilmesi gereken bir başka nokta da bu mutfağın tanıtımında izlenen yanlış yöntemdir.
Bu konuda yapılan bütün etkinliklerde sanki başka çeşit yemeğimiz yokmuş gibi varsa yoksa perde pilav, büryan ve kıteli ile bir iki tatlı çeşidini öne süreriz. Adeta yalnızca bunlarla övünürüz.
Özellikle unutulmaya başlanan yemekler ön plana çıkarılmalıdır.
Bir an önce bu yanlış yöntemi terk etmemiz gerekiyor.Her bir yemek çeşidi asırlık bir birikimin sonucu ortaya çıkmış bir değerdir ve mutlaka bir seveni çıkacaktır.
Bu konuyu ele almaya ve görüşlerimizi belirtmeye devam edeceğiz.