Nedenleri, niçinleri ve yanlış olduğu konusunu bir kenara bırakarak, acı bir gerçek Cumhuriyetin kuruluş yıllarından itibaren gerek bürokrasi ve gerekse askeri alanlarda görevli kamu personeli vatandaşları hor görmüş ve tepeden bakmışlar. Onları anlama ve yakın olma yerine aralarında sürekli belirli bir mesafe koyma yoluna gittiler. Kurumsal olmasa da bireysel olarak bu on yıllar boyunca bu politika uygulandı. Vatandaşlara hep şüpheyle yaklaşıldı, çoğu zaman da potansiyel suçlu olarak görüldü. Kötü muameleye maruz kaldı. Kırıldı, gönül koydu. Umursayan olmadı. Feryat etti, herkes sağır sultan oldu, duymamazlıktan gelindi. Ancak son yıllarda artık durum değişti. Vatandaşların devlete hizmet ettikleri devlet anlayışından, vatandaşlara hizmet eden devlet anlayışına ulaştık. Artık, burnu Kaf dağında olan yöneticiler yerine vatandaşla hemhal olan, ona samimi ve sıcak bir yaklaşım sergileyen yöneticilerimiz var. Artık vatandaşlara gülümsemeyi çok gören yöneticilerin yerine onu kucaklayan, onun düşüncelerine ve inançlarına saygı duyan yöneticilerimizin sayısı her geçen gün artıyor. Örneğin 50-60 yıl önce birileri vatandaşların inançları gereği evliyaları anma etkinliklerine en üst yöneticisi olarak Siirt Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ve protokol üyeleri ile birlikte katılacağını söyleselerdi kim inanırdı? Hayal olarak görürlerdi. Çünkü o yıllarda vatandaşlar, bu tür etkinlikleri takibata uğramamak için gizli yapardı. Vatandaşların çocuğuna kendi çocuğu gibi bir yaklaşım sergileyen hatta o masum miniklerin elini öpen yöneticileri görmenin mutluluğunu yaşıyoruz.Tıpkı Vali Hacıbektaşoğlunun sık sık yaptığı gibi. İnsan burada durup kendi kendisine ilk dönemlerden itibaren böyle yöneticilere sahip olsaydık, bu kadar sorunu yıllardan beri yaşar mıydık?