Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gazeteci Yazar Ayhan Mergen Yazdı! Kültürel Çalışmalarda Öncellikle Ne Yapılmalı ve Neyi Ertelemeliyiz?

Son 50-60 yılda kültür

Son 50-60 yılda kültür alanında yaşadığımız erozyonu ve sergilediğimiz mirasyediliği hatırladıkça kahrolmamak mümkün değil. Bu nedenle hazır pandemiden ve ağır kış şartlarının yanı sıra Kültür ve Turizm Müdürlüğüne, hizmet babında kendisinden çok şeyler beklediğimiz İrfan Tekin atanmışken, yıllardan beri bu konularla uğraşan ve yanlışlar eksiklikler karşısında kahrolan  biri olarak görüşlerimi yansıtmaya devam ediyorum.

Geçen haftalarda yazdığım makalelerde genel olarak turizm politikamızın nasıl olması gerektiğini anlatmaya çalıştım. Bu gün bunu daha somuta indirgemek istiyorum. Kültür alanında yapılacak çalışmalarda mutlaka bir  öncelik sıralaması yapmak gerekiyor. Çünkü kültür kavramı bir anlatma ucu bucağı olmayan bir okyanus. Gelenek göreneklerden  dua ve hata beddualara kadar insanoğlunun sergilediği her davranış kültürün içine giriyor.

Bütün çalışmaları bir anda yürütecek bir ekip ve maddi imkan bulunmadığına göre zorunlu olarak bir sınıflandırma yapmak gerekiyor. Dilerseniz bana göre  öncelikle yapılması ve daha sonra yapılması gereken konulardan birkaç tanesini yazalım:

Bu ilde öncelikli olarak  Kültür ve Turizm Müdürlüğüne  salonları da bulunan bir hizmet binası  gerekiyor. Bununla beraber  daha önce de belirttiğim gibi müzenin  kuruluşunun bir an önce gerçekleştirilmesi yönünde yoğun çaba harcanması şarttır. Bu  çabalar kapsamında il halk ve çocuk kütüphanelerinin yapımını unutmamalıyız. Belki de 81 il arasında yıllardan beri kütüphanesi olmayan tek il Siirt.

Bunlar gerçekleşinceye kadar yapılması gereken ve ertelenmesi gereken diğer çalışmalar şöyle sıralanabilir;

Bu ilde profesyonel turist rehberi yokken, hatta düzgün işleyen bir hava ulaşımı ile bir otelin  dışında konaklama imkanı bulunmazken, birinden öbürüne geçerek  fuarlarda ilimizi  tanıtmanın bir anlamı yok.

Tarihi aynsalip çeşmesi ve hemen yakınında bulunan Siirt’in ilk oteli yıkılmak üzere olduklarından  adeta feryat ederken bizlerin şenlikler düzenlemesinin bir yararı bulunmuyor.

Kavaközü Köyünde bulunan Mir Nasır Medresesi  ile Demirkaya Köyünde bulunan Anadolu’nun en eski su değirmeni artık biz yıllara meydan okuyamıyoruz, yok olmak üzereyiz . Bize destek olun, bizi güçlendirin diye bizlere canhıraş  bir  şekilde seslenirken bizim bilmem kim sanatçıyı çağırıp ona konser verdirmek neyimize?

Siirt’in altından  geçen ve tarihi değeri bulunan 6 su kanalı her gün boşa akarken, yani tabiri caizse  onlar akarken biz bakıyorsak, bilim adamı ve yazarlara   az sayıdaki insanın  islediği konferanslar verdirmek  ne derece gereklidir?

Gelen misafire ilimizin güzelliklerini anlatacak tarihi ve turistik yerlerini gezdirecek turist rehberimiz yokken, broşür bastırıp dağıtarak, insanları ilimize davet etmenin ne kadar yararı olur?

Evliya türbelerimiz perişan halde iken, çıkıp biz evliyalar şehriyiz deyip,  insanları davet ederek, türbelerin o virane halini gösterip onları hüsrana uğratmak ne kadar doğrudur?

İl Merkezinin hemen yakınında bulunan  Asurlulardan kalma tarihi Akabe yoluna giden üç yüz 50 yüz metrelik yolu yapmaktan ve aynı zamanda akabeyi restore etmekten aciz iken diğer alanlarda harcayacağımız çabalar  ne derece anlamlı olur?

Tam anlamıyla somut ve somut olmayan kültürel mirasımız tam anlamıyla belirlenip kayıt  ve koruma altına alınmamışken, turizm haftası kutlamaları yapmamızın mantığı  var mı?

Bu listeyi daha da uzatmak mümkün. Üzerine atılan tonlarca betonun ağırlığı altında ezilen Selçuklu eseri Şeyh Naccar Türbesi, bir kenara atılmış gibi duran  Hz Alinin oğlu Muhammed Bin Hanifenin mezarı, Peygamberimiz  Hz Muhammedin Halasının oğlu  veya torunu Muhammed Bin Hanife vesaire. Yıkılmakta olan köprüler, kaleler, medreseler ve bunlardan daha da önemlisi kazılması gereken 150 ye yakın arkeolojik mekanlar.

Ancak bir kez daha belirteyim yukarıda belirttiğim her  çalışma yerine getirilmelidir. Benim vurgulamak istediğim bu işin alt yapısı niteliğinde olan ve olmazsa olmaz niteliğinde olan çalışmalardır. Öncelikle yarın yerlerine koyamayacağımız eserleri tespit edelim, onların korunması için gereken çabaları harcayalım. Bunları gerçekleştirdikten sonra seri konserler, konferanslar, şenlikler düzenleyelim.

Ülkemizde düzenlenecek olan her fuara ve hatta uluslar arası fuarlara katılıp, artık çeyiz sandığımızda nelerin bulunduğunu bilerek, bilinçli bir şekilde ilimizin sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleri 72 düvelin insanlarına anlatalım.

Özetle önce varlıklarımızı tespit edelim, onları koruma altına alalım bunun için gerekli alt yapıyı oluşturalım, ondan sonra  diğer faaliyetleri gerçekleştirelim.

Seni Gidi Kopyacı :)))